Yörede yargı kararı doğrultusunda parselasyon işlemi yapılıp yapılmayacağı konusunda değerlendirme yapılacağı nedeniyle bu durum sonuçlandırılmadan şuyulu durumun tapuya tescilinin mümkün bulunmadığı
Dava, davacının, 13 parsel sayısında kayıtlı taşınmazının aynı yerde bulunan 12 ve 14 numaralı parsellerle şuyulu bulunduğundan bahisle, taşınmazın şuyulu durumunun tapuya bildirilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin encümen kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, 3194 sayılı Yasanın 16.maddesinden bahisle, imar uygulaması sonunda oluşan şuyulandırmanın doğrudan veya davacının başvurusu üzerine tapu dairesine bildirilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, 13 parsel sayısında kayıtlı davacıya ait taşınmazın, imar planında bitişik nizam (6) katlı yapılaşmaya müsait ticaret alanına isabet etmekte olduğu, parsel cephesinin imar yönetmeliğindeki minimum 9.00 m. olması şartına uymadığından, yanındaki 12 no.lu parselle; söz konusu parselin arkasından geçen yolun artığı olarak görülen 14 no.lu parselle de şuyulu bulunduğu; davacının bu şuyulu durumun tapuya bildirilmesi gerektiği yolundaki müracaatının ise belediye encümenince, ilgilinin daha önce aynı yerde 3194 sayılı yasanın 18.maddesi uygulanması talebinin uygun görülmemesi üzerine söz konusu müracaatta bulunduğu, 3194 sayılı yasanın 16.maddesinin kendiliğinden uygulanmasını talep ettiği, ancak, bu durumun yeni problemleri beraberinde getireceği belirtilerek reddedildiği; diğer parsel maliklerinin muvafakatının bulunmadığı da anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, aynı taşınmazlarla ilgili olarak, 3194 sayılı Yasanın 18.maddesinin uygulanmasına gerek görülmediği yolundaki encümen kararının iptali istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesince, 18.madde hükmünün uygulanması için parsel sahiplerinin muvafakatının aranmasının zorunlu olmadığı, davalı idarece daha önce, dava konusu yörede 18. maddenin uygulanlması için sakınca görülmediği, bu kararın aksine bir işlem tesisi için geçerli bir neden bulunması gerektiği, 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5.maddesi gereğince inceleme yapıldıktan sonra işlem tesis edilmesi gerektiği, eksik inceleme ve geçerli olmayan nedenlere dayanılarak işlem tesis edilmesinde mevzuata uyarlık görülmediği gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar Dairemizin 1992/3369 sayılı kararı ile onanmıştır.
Belirtilen bu karar uyarınca davalı idare tarafından 3194 sayılı Yasanın 18.maddesinin dava konusu yörede uygulanıp uygulanamayacağı konusunda bir inceleme ve değerlendirme yapılacağı ve sonucuna göre işlem tesis edileceği açık olupl, söz konusu işlemler sonuçlandırılmadan bu dava hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı gibi 3194 sayılı Yasanın 16.maddesi hükmü karşısında diğer parsel sahiplerinin muvafakatı olmaksızın şuyulu durumun tapuya tescil edilmesi de mümkün değildir.
Bu itibarla İdare Mahkemesince dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyize konu Samsun İdare Mahkemesinin, 11.12.1990 günlü, 1990/1395 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.