1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1991/723 K: 1992/3632 T: 15/10/1992


İmar planında belirlenen inşaat emsalini aşacak şekilde verilen inşaat ruhsatının idarece geri alınmasında mevzuata aykırılık bulunmadığından, mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak geri alma işleminin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği

Dava; davacı kooperatife verilen inşaat ruhsatının geri alınmasına ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; 27378 m2’lik yüzölçüme sahip taşınmazın satış sonrası maliklerinin değişimi ile davacı kooperatif hissesinin 12/24 olduğu, diğer hissedarların verdiği muvafakat nameye dayanılarak, davacıya 240 daire ve 24000 m2’lik kapalı alan için inşaat ruhsatı verildiği, ruhsat verilirken sadece proje üzerinden yapı yaklaşma sınırları ile toplam inşaat alanının hesaplandığı, idarece yapılması gereken kamu hizmet alanlarının terki ve yoğunluk hesabı işlemlerinin tamamlanmadığı, daha sonra yörede yapılan düzenlemeye göre imar planına uygun olarak konut adası ve kamu hizmet tesis alanlarının oluşturulduğu, tarafların anlaşması üzerine davacı kooperatifin halen inşaatlarının bulunduğu kısma rastlayan 7965 m2’lik 268 no.lu konut adasının müstakilen maliki olduğu, diğer hissedarların muvafakatlarında istedikleri kamu hizmet ve tesis alanlarının bedelsiz terkinin sağlandığı, davacı kooperatiften %42 düzenleme ortaklık payı alındığı, Belediye Meclisi kararına göre 0.395-0,435 oranları arasında kaybı olan imar parsellerinde yoğunluğun E:1,70 kadar arttırılacağı buna göre de, 268 no.lu adada 13541 m2’lik inşaat yapılabileceği, vaziyet planına göre hali hazırda 7140 m2’lik inşaat yapılıp, 6401 m2’lik daha inşaat yapılabileceği, inşaatın komşu parsellere ve kamu tesis ve alanlarına tecavüzünün bulunmadığı, inşaat ruhsatı ile belirlenen toplan inşaat alanının imar planı ile meclis kararında belirtilen yoğunluktan fazla olduğu ancak, mevcut inşaat seviyesinin bu yoğunluktan az olduğu, bu yoğunluğun diğer adalardaki inşaat uygulamasını etkilemeyeceği, bu aşamada inşaat ruhsatının iptali ile inşaatın durdurulmasının yarar sağlamayacağı, imar planlarında konuta ayrılan imar adalarının bulunduğu mevkii ve planın genel prensiplerine göre farklı yoğunlukta olabileceği, inşaat uygulamalarının bu prensibe göre yürütüleceği, dava konusu adada ve diğer adalardaki uygulamalardan gelen sorunların imar mevzuatı doğrultusunda planlama prensipleri ve kasabanın halihazır ve gelecekteki gelişmesi göz önüne alınarak çözümlenmesi gerekeceğinin belirtildiği, bu durumda, ruhsatın iptaline neden olarak gösterilen, hissedarların muvafakatlerinin bulunmadığı, diğer parsellere tecavüzün bulunduğu hususların mevcut olmadığı, imar planına aykırılıktan ise bulunulan durumda söz edilemeyeceği, yoğunluk fazlasının alınacak önlemlerle giderilebileceği, inşaat ruhsatının bu durumda iptalinde kamu yararı bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı belediye ve davacı kooperatif tarafından temyiz edilmiştir. 3194 sayılı İmar Kanununun 3.maddesinde; herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı kurala bağlanmıştır.

Öte yandan hukuka aykırı işlemlerin belirli koşulların var olması halinde idarece geri alınabileceği İdare Hukukunun bilinen kurallarındandır.

Dosyanın incelenmesinden; imar planında E:1,50 olan inşaat emsaline aykırı olarak daha fazla yoğunlukta toplam inşaat alanına müsaade edilecek şekilde, inşaat ruhsatı verildiği, ancak ruhsatın hatalı olarak verildiğinin tespiti üzerine iptal edildiği ve davanın da bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla plana aykırı olarak düzenlendiği tartışmasız olan ruhsatın idarece geri alınmasında yasa kurallarına aykırılık yoktur.

Bu nedenle İdare Mahkemesince işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyize konu Adana 2.İdare Mahkemesinin, 4.10.1990 günlü 1990/816 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.