Davacıya eski parselinin 300-400 m. uzağında dört ayrı parselden pay verildiği nedeniyle yapılan parselasyon işleminde mevzuata uyarlık görülmediği
Dava, davacının taşınmazını da kapsayan parselasyon planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, 3194 sayılı Kanunun 18.maddesi uyarınca yapılan düzenlemede davacıya taşınmazına karşılık dört ayrı adadaki dört ayrı parselde hisseli yer verildiği, eski konumu itibariyle bulunduğu yere göre yeni parsellerin yaklaşık 400-300 m. mesafede seçilerek öncelikle kendi yerinde, imkan olmayan hallerde yakın çevresinde yer verilmesi gerektiği ilkesine uyulmadığı, en önemlisi, şuyulandırma öncesi zaten çok küçük olan davacıya ait hissenin düzenleme ortaklık payı çıktıktan sonra kalan hissesinin müstakilen sahiplenemeyeceği çok küçük parsellere ayrılmış olduğu, bu nedenle uygulamanın hatalı bulunduğunun belirtildiği nedeniyle bu rapora dayalı olarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu Edirne İdare Mahkemesinin 30.10.1990 günlü, 1990/568 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.