775 sayılı Yasa uyarınca belediyeye intikal eden Hazine’ye ait yer sonradan yapılan imar planında oto yolu kamulaştırma güzergahına alındığı nedeniyle bu yeri Karayolları Genel Müdürlüğü adına yola terkin edilmesi işleminde mevzuata aykırılık bulunmadığından mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü’nün katma bütçeli bir idare olduğundan bahisle dava konusu yerin yola tahsis edilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği.
İstemin Özeti : İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 5.12.1990 günlü, E:1990/467,K:1990/1868 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6.Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu görülerek işin gereği düşünüldü:
Dava, üzerinde davacıya ait yapının bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına tapuda kayıtlı Sarıyer 7 pafta, 20 ada, 6 parsel sayılı taşınmazın 775 sayılı yasanın 3. maddesinin 3. fıkrası gereğince oluşturulan Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 7.1.1987/günlü, 00672 sayılı ve 30.10.1989/günlü, 33102 sayılı işlemlerinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince davalı idarenin katma bütçeli bir idare olduğu, taşınmazın eski maliki olmadığı, taşınmazın mülkiyetinin halen İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiş, bu karar davalı İdare tarafından temyiz edilmiştir.
775 sayılı Gecekondu Kanununun 3.maddesinde belediyelere hangi koşullarda arsa sağlanabileceği ve bunun istisnaları düzenlenmiş aynı maddenin 3. fıkrasında da “Bu kanunun uygulanması dolayısıyla yapılacak imar veya ıslah planlarında genel muvazeneye dahil dairelerin ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile ayrılan veya ayrılacak alanlar veya yukarıda ikinci fıkradaki hizmetler için lüzumlu görülenlerin daha önce belediyelere devredilmiş ise aynı şartlarla eski sahiplerine geri verileceği” kuralı öngörülmüş bulunmaktadır.
Uyuşmazlık konusu taşınmazın İstanbul Boğazı 2. Karayolu Otoyolu kamulaştırma güzergahında kaldığı ve yol olarak kullanılacağı anlaşıldığından ve kamu tüzel kişilerinin ellerinde bulunan taşınır ve taşınmaz mallardan kamunun yararlandığı bir kamu hizmetinin yürütülmesi için zorunlu olan mallar ile mülkiyet konusu olmayan malların tümünün kamu malı olarak nitelendirildiği, bunlar arasında yolların kullanım ve kökeni bakımından bir kamu malı olduğu tartışmasızdır.
Olayda ise, uyuşmazlık konusu taşınmazın otoyolu kamulaştırma güzergahında kalması nedeniyle, Maliye ve Gümrük Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 15.10.1987/günlü, 3121-45505 sayılı yazısıyla daha önce Hazineye ait iken 775 sayılı Yasa uyarınca İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilen söz konusu taşınmazın aynı yasanın 3.maddesinin 3.fıkrası uyarınca Hazine adına tescilinin uygun görülmesi karşısında Sarıyer Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 22.12.1989/günlü, 4490 sayılı işlemiyle dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak yola terk edildiği anlaşılmakla, bu işleminde taşınmazın ilk maliki olan Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün yazısı sonucu gerçekleşmiş olduğu açıktır. Burada, iptali istenen Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 7.1.1987/günlü, 00672 sayılı ve 30.10.1989/günlü, 33103 sayılı işlemlerinin yola terk kararına etkisi olduğundan söz edilemeyeceğinden, tahsis amacı açısından bir kamu malı niteliği kazanan bu yerin, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün isteği üzerine Hazineye geri verilmesi sonucunu işlemde 775 sayılı Yasa’nın 3.maddesinin 3.fıkrasına aykırılık bulunmaması karşısında, İdare Mahkemesinin davalı idarenin genel bütçeli olmayıp katma bütçeli bir idare olduğu ve taşınmazın da eski maliki olmaması gerekçesiyle aksi yönde verilen kararında isabet görülmemiştir.
Ancak, davacının 2981 sayılı Yasa uyarınca yapılacak tespit ve değerlendirme sonucunda hak sahibi olduğunun anlaşılması halinde anılan yasanın 13.maddesinin (b) fıkrasının davacı hakkında uygulanmasının gerekeceği de açıktır.
Anılan nedenlerle İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 5.12.1990 günlü, E:1990/467, K:1990/1868 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 5.4.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.