Danıştay 6. Dairesi E: 1991/89 K: 1991/1834 T: 25/09/1991

İnşaat ruhsatının dayanağını oluşturan mevzi imar planı ile tanınan yapılaşma hakkının çevre düzeni imar planına aykırılığı söz konusu ise de revizyon imar planında yer alan kazanılmış hakka ilişkin plan kararı karşısında bodrum kat seviyesinde durdurulan yapının ruhsat çerçevesinde tamamlanması gerektiği

Dava, taşınmazla ilgili olarak düzenlenen imar durumu belgesinin, parselle ilgili inşaat ruhsatının, inşaata ilişkin proje ile 13.3.1990 gününe kadar mevzuata aykırı olarak düzenlenmiş inşaat ruhsatlarının müktesep hak olarak kabulü yolundaki Belediye Meclisi kararının iptalleri dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince; her ölçekteki imar planlarının kendisinden üstü ölçekteki imar planlarına uygun olmak zorunda olduğu, bu nedenle 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni planında öngörülen yapılaşma koşullarına aykırı olarak; daha fazla yapılaşmaya olanak veren planlama kararlarının hukuka aykırı bulunduğu, olayda Çevre Düzeni planında öngörülen yapılaşma olanağından farklı ve daha fazla yapılaşmaya olanak veren uygulama imar planı kararlarının ve bu plan esas alınarak düzenlenen imar durum belgesi ve inşaat ruhsatının da dayanaktan yoksun bulunduğunun anlaşıldığı, öte yandan inşaat ruhsatı konusunda kazanılmış haktan söz edilebilmesi için, ruhsat uyarınca yapının tamamının bitirilmiş olması gerektiği, inşaatın devam etmesi halinde ise ancak ruhsatın dayanağının kalktığı ana kadar ulaştığı seviyenin kazanılmış hak olarak kabul edilebileceği, bu nedenle belirli bir tarih esas alınarak yapıların bitip bitmediği ya da inşaatın ulaştığı seviye dikkate alınmadan, bu tarihten önce alınmış ruhsatların müktesep hak olarak kabulü yolundaki Belediye Meclisi kararında da isabet bulunmadığı, bu durumda dosyada bulunan Sulh Hukuk Mahkemesi kararından yapının henüz hafriyat safhasında olduğu, inşaatına başlanılmadığı anlaşıldığından parselle ilgili ruhsatın kazanılmış hak olarak kabulüne olanak bulunmadığı, gerekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiş, karar davalı belediye başkanlığı ile davalı idare yanında müdahil tarafından temyiz edilmiştir.

Olayda, 26.5.1981/tarihinde onanan 1/25.000 ölçekli Serik-Manavgat Alanya Çevre Düzeni nazım imar planında turistik tesisler için TAKS: 0.18, KAKS:0.90 yapılaşma koşulları öngörülmesine karşın Belediye Başkanlığınca onanan 1/1000 ölçekli mevzi imar planlarında bu koşullara aykırı olarak TAK:0.28, KAK:100 emsallerinin uygulandığı, bu yapılaşma koşullarında bir turistik tesisler dokusunun ortaya çıktığı, aynı koşullarda yapılaşma olanağının dava konusu 467 parsele de sağlandığı, ancak davacının şikayeti üzerine Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün bundan böyle 1/1000 ölçekli imar planlarının 1/25000 ölçekli plan kararlarına uyumlu olmasının istendiği, 13.3.1990 günlü belediye meclisi kararı ile bu istemin kabul edildiği, ancak aynı kararda o güne kadar verilmiş ruhsatların kazanılmış hak olduğunun karara bağlandığı, bu gelişmeler üzerine de müdahilin maliki olduğu yapının 16.3.1990 gününde bodrum katta dilatasyon kadar olan kısmın kalıbı çakılmış durumda mühürlendiği temyiz dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, davalı belediye başkanlığının temyiz dilekçesinde yeni Antalya-Alanya arası 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni planında su basmanına gelmiş inşaatların ruhsatına göre tamamlanmasının kabul edildiğinin öne sürülmesi üzerine ara kararımız ile getirtilen 29.5.1990 onama tarihli 1/25.000 ölçekli Çevre düzeni revizyon imar planına ilişkin notların 3. 4.maddesinde 1/25.000 ölçekli revizyon planlarının onama tarihinden önce bu planla getirtilen yapılanma koşullarına aykırı olarak Turizm Alan ve Merkezlerinde belediyelerce onanlı 1/1000 ölçekli mevzii imar planı olan ve onama tarihine kadar ruhsat alanlardan en az subasman seviyesine gelmiş olan inşaatların ruhsat koşullarına uygun olarak inşaatlarının tamamlanabileceği hükmünün yer aldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, uyuşmazlık konusu yapıya verilen inşaat ruhsatının dayanağını oluşturan 1/1000 ölçekli mevzii imar planı ile tanınan yapılaşma hakkının 1/25.000 ölçekli çevre düzeni nazım imar planına aykırılık teşkil ettiği açık ise de, yukarıda değinilen revizyon imar planında yer alan kazanılmış hakka ilişkin plan kararı karşısında 16.3.1990 gününde bodrum kat seviyesinde durdurulmuş bulunan yapının alınmış bulunan ruhsat çerçevesinde tamamlanması gerektiği ortadadır.

Bu itibarla dava konusu yapı ruhsatı ile bu ruhsata ilişkin imar durumu, proje ve alınmış ruhsatın kazanılmış hak kabulüne ilişkin belediye meclisi kararının iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır. Ancak, mevcut ruhsata aykırı yapılanma olup olmadığının İdare Mahkemesince incelenmesi gerekeceği de tabiidir. Açıklanan nedenlerle temyize konu Antalya İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.