Para cezasına karşı sulh ceza mahkemesinde açılan davada ve yıkma işleminin iptali istemiyle idare mahkemesinde açılan davada davacı yapının maliki olmadığını iddia etmediği gibi uyuşmazlığa konu yapının bulunduğu arsanın mülkiyetinin davacının babasına ait olmasının yapının babasına ait olduğunu göstermeyeceği, ruhsatsız yapı yapılması halinde buna ilişkin yaptırımlarda yapıyı fiilen yapan kişinin sorumlu olacağı
Dava, davacının yapısının 2.katının 3914 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince inşaatın 6.10.1988/günlü yapı tatil tutanağı ile ruhsatsız olarak yapıldığı tespit edilerek mühürlendiği, 3194 sayılı Yasanın 32.madde hükümleri uyarınca sonradan da ruhsata bağlanmadığı, mühürleme tutanağı tarihi itibariyle imar affı yasalarının kapsamına alınıp tespit ve değerlendirilmesine de olanak bulunmayan yapının yıktırılması yolunda alınmış olan encümen kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin iptali istemi ile açılan davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu İzmir 3.İdare Mahkemesinin 12.9.1991 günlü, 1991/912 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmamaktadır.
Öte yandan, yıktırılmasına karar verilen ilave 2.kat ile ilgili olarak tutulan 6.10.1988/günlü yapı tatil tutanağı ve Encümen kararında yapının sahibinin davacı Sadettin Yavuz olarak gösterildiği, davacının gerek Sulh Ceza Mahkemesine para cezasına karşı yaptığı itirazda, gerekse İdare Mahkemesine açtığı davada söz konusu yapının kendisine ait olmadığı yolunda bir iddiada bulunmadığı, yapının üzerinde bulunduğu arsanın mülkiyetinin babasına ait olması daha sonra inşa edilen yapının malikinin babası olduğunu göstermeyeceği gibi, İmar Kanunu hükümlerine göre ruhsatsız yapı yapılması halinde bunun yıkım ve para cezası gibi yaptırımlarında yapıyı fiilen yapan kişinin sorumlu olacağı açıktır.
Açıklanan nedenlerle temyize konu idare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanmasına karar verildi.