Bilirkişi raporunda 1/1000 ölçekli imar planının yoğunluk artırıcı ve sosyal-teknik alt yapıyı olumsuz şekilde etkileyeceği belirtilmiş bulunduğu nedeniyle anılan imar planında isabet görülmediği, turizm bakanlığınca onaylanan bu planın dayanağı olan nazım imar planının da danıştaysa iptal edilmesi nedeniyle dayanağı bulunmadığı
Dava, 5 parsele ait Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 25.1.1990 günlü yazı ile eki 1/1000 ölçekli imar planı ile bu planın onanmasına ilişkin 14.3.1990 günlü, Turizm Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Olayda, Turizm merkezi içinde kalan uyuşmazlık konusu taşınmaza ait 1/1000 ölçekli imar planında şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına uyarlık bulunup bulunmadığının saptanabilmesi amacıyla Dairemizin ara kararı üzerine mahallinde oluşan bilirkişi kurulunca keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, inceleme sonucu düzenlenen raporda, dava konusu parsele E:18 kullanıp emsali verildiği, bunun çevreye verilen E:3 emsaliyle uyum sağlamadığı, zeminde parselin tamamına inşaat yapılmasının büyük bir yoğunluk yarattığı, bu yoğunluğun bölgede alt yapı, ulaşım ve hizmet sorunlarını ortaya çıkaracağı, bu tür plan değişikliklerinde çevre özellikleri göz önüne alınarak, ilave nüfusun gerektirdiği sosyal ve teknik alt yapının, hizmet alanlarının sağlanması gerektirdiği sosyal ve teknik alt yapının, hizmet alanlarının sağlanması hususlarının hiç dikkate alınmadığı, böylesine bir yoğunluk getiren planda özellikle otel fonksiyonu için gerekli alan, spor alanı gibi açık alanların yer almadığı, uyuşmazlık konusu parsel için getirilen plan kararlarında, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora dayalı idare tarafından itiraz edilmişse de öne sürülen iddialar ayrıntılı bir inceleme ürünü olan bilirkişi raporunu kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Yukarıda değinilen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden 1/1000 ölçekli imar planının getirdiği yoğunluk artırıcı kararların sosyal ve teknik alt yapıya olumsuz etkileyeceği anlaşılmakta olup, bu haliyle anılan imar planında şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan dava konusu taşınmaza ait 1/5000 ölçekli planın Danıştay Altıncı Dairesinin 1993/1637 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması karşısında 1/1000 ölçekli imar planının dayanağı da kalmamıştır. Açıklanan nedenlerle, uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin 1/1000 ölçekli imar planının iptaline karar verildi.