1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/1715 K: 1993/1645 T: 22/04/1993


Davacıların 1983 yılında verilen taşınmazlarının ifrazına dair kararın iptali istemiyle dava açmayarak bedelsiz terk koşuluyla ifrazı kabul ettikleri anlaşıldığından, idare mahkemesince bu husus gözetilmeksizin ifraz istemlerinin bedelsiz terk koşuluna bağlanamayacağı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği

Dava, belediye encümeni kararının 3812 sayılı parselin hali hazır kadastral planındaki kullanım şekliyle mevcut bahçe duvarlarının yıkılarak imar planında belirtildiği gibi yeşil saha ve yola terklerin yapılmasına ilişkin bölümünün iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince belediyelerin ifraz isteklerini imar mevzuatı çerçevesinde incelemek zorunda oldukları, ifraz işleminin taşınmazın bir bölümünün belediye

‘ye bedelsiz terki koşuluyla yapılabileceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmadığı, dava dosyasının incelenmesinden 3812 sayılı parselin 448 sayılı parselin ifrazı sonucu oluştuğu, ifraz sırasında imar planı çalışmalarının devam ettiği, belediye encümenince imar planının onaylanmasından sonra taşınmazın yola, yeşil sahaya veya kamu yararına ayrılmış yerlere rastlaması halinde belediyeden herhangi bir hak talep edilmemesi koşuluyla ifraz isteminin kabulüne karar verildiği, daha sonra dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, ifraz isteminin bedelsiz terk koşuluna bağlanmasının imar mevzuatına aykırı olduğu gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden belediye encümenince 1983/yılında verilen karar ile 448 parsel sayılı taşınmazın devam etmekte olan çalışmalar sonucu oluşacak imar planında yola, yeşil alana ve kamu yararına ayrılan yere rastlaması halinde belediyeden herhangi bir hak talep edilmemesi koşuluyla ifrazına izin verildiği, ifraz sonucu oluşan parsellerin tapuya tescil edilmesi ve imar planının onaylanmasından sonra yukarıda anılan kararın gereğini yerine getirmek amacıyla belediye encümeni kararının alınmadığı, bu kararın yeni bir karar olmadığı, davacıların 1983/yılında verilen kararın iptali istemiyle dava açmayarak bedelsiz terk koşuluyla ifrazı kabul ettikleri anlaşıldığından İdare Mahkemesince bu husus göz önüne alınmaksızın dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu İstanbul 5.İdare Mahkemesinin, 8.11.1991 günlü, 1991/1744 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.