Bilirkişi raporunda imar planı değişikliğinin taşınmazın kısmen okul alanına ayrılması konusunda yeterli açıklık bulunmadığından, bu konuda ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiği
Dava, taşınmazın belediye meclisi kararıyla konut alanından okul, otopark, oyun alanı, yol ve kısmen konut alanına dönüştürülmesine ilişkin 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; söz konusu imar planı değişikliğinin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olup olmadığının denetlenmesi bakımından Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun sonuç bölümünde; yeni gelişme konusu olan alan da bilimsel ve teknik hiç bir sorun saptanmadan kısa sürede ana kararlara yönelik plan değişikliğine gidilmesinin planlama esaslarına uygun olmadığı, anılan yerde yoğun yapılaşmaya yönelik plan kararının gerektirdiği standart teknik ve sosyal alt yapı kullanımlarının külfetlerinin paylaşılması esasına göre yapılması gerekirken, uzun süreli araştırma sonucu oluşturulan yer seçiminin kısa sürede plan kararlarıyla kaydırılmasının şehircilik ilkelerine uygun olmadığı, hiç bir bilimsel ve teknik bulguya dayanmayan plan değişikliğinde kamu yararına da uygun olmadığı yolunda görüş bildirildiği, mahkemelerince de bilirkişi raporu benimsenerek dosyadaki diğer bilgi ve belgelerinde birlikte değerlendirilmesinden yapılan imar planı değişikliğinin planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare ve killerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, davacı parselinin bitişiğinde geniş bir alanın botanik bahçesi olarak ayrıldığı, yakın çevrede yeterince çocuk bahçeleri ve park yerlerinin bulunduğu, bu nedenle davacı parselinin kısmen park ve oyun alanına ayrılmasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarının kamu yararına uygun olmadığı belirtilmekte birlikte, okul alanı bakımından yerleşime yeni açılan bu bölgenin bütünlüğü ele alınarak yeterli bir araştırmanın yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda, İdare Mahkemesince çağın koşulları ve ülkemizdeki eğitim tesislerinin yetersizliği dikkate alınarak dava konusu imar planı ile yerleşime açılan bu bölgenin bütünlüğü değerlendirilerek, öngörülen nüfus yoğunluğuna yeterli okul yeri olarak tahsis edilen başka alanların bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle tekrar inceletilip, alınacak ek raporun sonucuna göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davacı parselinin kısmen okul yeri olarak tahsis edilen bölümü yönünden eksik bilirkişi incelemesi sonucu verilen rapora dayanılarak işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Eskişehir İdare Mahkemesinin 27.11.1991 günlü, 1991/799 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.