1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/2066 K: 1993/913 T. 8.3.1993


ÖZET: Ancak esaslı bir onarımla tehlike arz etmeyecek duruma gelebilecek yapının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu kabul edilerek yıktırılmasına ilişkin bilirkişi raporuna dayanılarak yapılan işlem isabetlidir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Gereği görüşüldü: Dava; Isparta, Eğirdir, Yeni Mahalle ( Tabakhane Mevkiinde ) 17 ada, 35 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacıya ait yapının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu için, 3194 sayılı İmar Kanununun 39. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 31.8.1990 günlü 264 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, dava konusu yapının inşaat şekli, yapı malzeme ve özellikleri anlatılarak yapının tümü dikkate alındığında esaslı bir tamir ile yıkılmaya meyilli tehlike arz eden bir yapı niteliğinde olmadığının belirtildiği raporun hükme esas alınabilecek nitelikte bulunduğu ve yıkım kararında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş bu karar davalı belediye vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; yıkım işlemine dayanak alınan inceleme raporunda; dava konusu yapının yıkılacak derece tehlike arz ettiğinin tespit edildiği, mahkemece mahallinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda ise, binanın taşıyıcı unsurlarının bakımsızlıktan çürümüş olduğu, taş duvarlarda çatlakların oluştuğu, duvar içindeki harcın bağlayıcı özelliğini kaybettiği, yapının tümü dikkate alındığında esaslı tadil ve onarım yapıldığı taktirde yıkılmaya meyilli, tehlike arz eden bir yapı konumunda olmadığının belirtildiği görülmektedir. Ancak esaslı bir onarımla tehlike arz etmeyecek duruma gelebileceği, aksi taktirde yıkılma tehlikesine maruz bulunduğu anlaşılan yapının, yıkılacak derecede tehlike arz ettiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Dava konusu işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında bu nedenle isabet görülmemiştir.