1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/2736 K: 1992/4968 T: 16/12/1992


Maliye hazinesince cami yapılmak üzere diyanet işleri bakanlığına tahsis edilen yerin imar planı değişikliği yapılarak park ve çocuk bahçesine ayrılmasında planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı

Dava, imar planında cami yeri olarak ayrılan ve Maliye Bakanlığınca cami yapılmak üzere Diyanet İşleri Bakanlığı’na tahsis edilmiş bulunan taşınmazın park ve çocuk bahçesi olarak belirlenmesine ilişkin imar planı değişikliği işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince dava dosyası ile yörede yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte incelenmesinden yapılan plan değişikliğinin kamu yararı, planlama esasları ve şehircilik ilkelerine uygun olduğunun anlaşıldığı, bilirkişi raporunda konunun ayrıntıları ile açıklanması karşısında bu rapora yapılan itirazların da yerinde görülmediği belirtilerek reddedilmiş, bu karar davacı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dosyası ile bilirkişi raporunun incelenmesinde uyuşmazlık konusu taşınmaz için 1973 yılından beri değişik kullanım kararları ve önerileri getirildiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz ilk olarak 1973 de pazar yeri olarak belirlenmiş daha sonra 1975 de çarşı kullanımı ile parselin güney kısmına da çocuk bahçesi ve otopark kullanımı getirilmiş, 1978/de ise çarşı olan bölümün 2 inşaat emsali bir yapı adasına, çocuk bahçesi ve otopark olan bölümün ise pazar yeri olmasına İmar İdare Heyetince karar verilmiş, ancak bu değişiklik önerisi Bakanlıkça yoğunluk arttırıcı bulunarak onaylanmamıştır. Daha sonra 39,5 m. saçak yüksekliğinde yapı adasına dönüştürülmesi yolundaki öneri de yine aynı gerekçe ile Bakanlıkça uygun bulunmamıştır. 1985/de anılan taşınmaz bu kez Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Başkanlığı Hizmet Binası yeri, 1987’de Belediye Nikah Salonu ve Hizmet Binası, 12.1.1989/günlü 57 sayılı Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla cami alanı ve son olarakta 15.9.1989/günlü, 380 sayılı Belediye Meclisi kararıyla çocukbahçesi ve park olarak belirlenmiş, bu karar Büyükşehir Belediye Başkanlığınca da onaylanmıştır.

Taşınmazla ilgili olarak yıllar içinde getirilen plan kararlarında yoğunluk arttırıcı yönde değişiklik yapılmamasına özen gösterildiği görülmektedir. Bilirkişi raporunda da taşınmazın çevresiyle birlikte değerlendirilmesi sonucu yoğunluk arttırıcı herhangi bir yapının yapılmasının sakıncaları vurgulanmış, söz konusu alanın yapı yapımını gerektirmeyen açık alan kullanımı olarak planlamasının planlama esaslarına uygun olduğu belirtilmiştir.

Yine bilirkişi raporunda, cami kullanımının yoğunluk artırcı bir karar olması, cami ile yakın çevre etkileşiminin sunacağı siluetin, kentsel estetiği olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle planlama ilkelerine uygun düşmediğinden söz edilmektedir.

Öte yandan taşınmazın cami alanı olarak belirlenmesine ilişkin Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan plan değişikliği, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yapılmış bir değişiklik olup, 3194 ve 3030 sayılı yasalar uyarınca İlçe Belediyesince yapılması ve Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onaylanması gerekirken bu yola gidilmeden yetkisiz organ tarafından gerçekleştirilmiştir.

Bir diğer husus ise, yöre ile ilgili ilk kullanım biçimi açık olan kullanımıdır. Bunun bir yapılaşmaya dönüştürülmesi, başlıca bölge tiplerini, nüfus ve yapı yoğunluklarını belirleyen 1/5000 ölçekli nazım imar planında değişiklik yapılmasını gerektirir.

Bunun yanı sıra bilirkişi raporunda belirtildiği gibi yakın çevrede camiler bulunmaktadır. Bu camilerin eski yada kullanılmaz, durumda olması planda yeniden cami yeri ayrılması için bir neden değildir.

Sonuç olarak taşınmaz için önceki planda getirilen cami kullanımı gerek, 1/1000 ölçekli planın, 1/5000 ölçekli plana aykırı düşmesi, gerek yetkisiz organ tarafından karara bağlanması gerekse, yer seçimi ve işlevi açısından yoğunluk artıcı olması nedeniyle imar mevzuatına uygun düşmemektedir.

Bütün bunlar karşısında da Belediye Meclisince alınan ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca onaylanan karar doğrultusunda taşınmazın 1/1000 ölçekli planda çocuk bahçesi ve park olarak belirlenmesinde imar mevzuatına aykırılık bulunmamaktadır.

Bu durumda dava konusu işlemin iptali istemi ile açılan davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Ankara 8.İdare Mahkemesinin 25.2.1991 günlü 1992/190 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.