Daha önceki nazım imar planlarında olduğu gibi yeni düzenlenen çevre düzeni planında da tarım alanı olarak yer alan taşınmazın, konut alanına açılması şeklinde bir plan değişikliği yapılamaz.
İstemin Özeti: Aydın İdare Mahkemesinin 23.10.1991 günlü, E: 1990/656, K: 1991/917 sayılı kararının; kararın dayanağı olan raporun eksik inceleme sonucu hazırlandığı bu konuda yapılan itirazların dikkate alınmadığı 24.3.1988/tarihinde revize edilen 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planının değerlendirmeye alınmadığı öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı kooperatife ait Fethiye Çatallar Mevkiindeki 695 parsel sayılı taşınmazın tarım alanı olarak tespitine ilişkin Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığınca 19.9.1989/tarihinde onanan 1/25000 ölçekli Fethiye Dalaman Çevre Düzeni Nazım İmar Planının bu parselle ilgili bölümünün iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden dava konusu taşınmazın tarım alanı olarak belirlenmesinin imar mevzuatına, belde ihtiyaçlarına, planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğu sonucuna varılarak iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı kooperatife ait taşınmazı da kapsayan Fethiye-Ovacık mevkiinin 5.7.1988/günlü, 19863 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan 88/13019 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edildiği anlaşılmıştır.
Anayasanın 56. maddesi, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip bulunduğunu belirterek, çevreyi geliştirmenin, çevre sağlığını korumanın ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğunu hüküm altına almıştır.
Bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi, kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması; su toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi, ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginlikleri korunarak, bugünkü ve gelecek kuşakların sağlık, uygarlık ve yaşam düzeyinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması amacıyla çıkarılan 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesi ile Bakanlar Kurulu “ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı alanları, tabii güzelliklerin ileriki nesillere ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla “Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin hangi Bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini belirlemeye yetkili kılınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, Fethiye-Dalaman Çevre Düzeni Nazım İmar Planının 24.9.1984/tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onandığı, onanan bu planda davacı kooperatif arazisinin bulunduğu parseli de içine alan bölgeye “Tarım Alanı” kullanımı getirildiği, bu planın 24.3.1988/tarihli revizyonunda anılan taşınmazın yine “Tarım Alanı”nda bırakıldığı, yörenin 5.07.1988/tarihinde Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilanından sonra tarım ve orman alanlarını korumak ve yapılaşmaya açmamak ana ilkesiyle hazırlanan ve 19.9.1989/tarihinde davalı idare tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Çevre Düzeni planında da uyuşmazlık konusu taşınmazın tarım alanı olarak muhafaza edildiği, dosyada mevcut plan örneğinin incelenmesinden de taşınmazın tarım alanı ile orman alanının birleşme sınırına yakın ormanı koruyan ve onun gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak bir bölgede bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, 1984/yılından beri tarım alanı olarak tahsis edilen taşınmazın yukarıda belirtildiği şekilde geçtiği üç aşamada da tahsis şeklinde bir değişiklik olmadığına göre taşınmazın tarım alanı niteliğinde olduğu bu nedenle taşınmazın konut alanına açılması şeklinde bir plan değişikliği yapılamayacağı sonucuna varılmış olup, İdare Mahkemesince bu hususlar dikkate alınmaksızın iptal kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Aydın İdare Mahkemesinin 23.10.1991 günlü, E: 1990/656, K: 1991/917 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 29.9.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.