Danıştay 6. Dairesi E: 1992/315 K: 1992/705

Davacıya ait taşınmaz 1/5000 ölçekli nazım imar planında da yol olarak belirlendiğinden ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile anılan yolun sadece genişletilmesi öngörüldüğünden, mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak yeni bir fonksiyon değişikliği getirmeyen uygulama planının ve buna dayanılarak yapılan kamulaştırma işleminin iptaline karar verilmesinde isabet görülmediği.

İstemin Özeti: İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 30.1.1991 günlü, E:1986/650, K:1991/99 sayılı kararının, usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, Beyoğlu Aynalı Çeşme Sokağı 108 pafta, 866 ada, 142 parsel sayılı taşınmazın yol için kamulaştırılmasına ilişkin işlem ile anılan işlemin dayanağını oluşturan 23.8.1972 onay tarihli 1/1000 ölçekli Taksim 1. Etap İmar planının parselle ilgili kısmının iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden imar planında şehircilik ve planlama ilkeleri ile kamu yararına uyarlık bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda anılan plana dayalı olarak tesis edilmiş kamulaştırma işleminde de mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemler iptal edilmiş, karar davalı belediye başkanlığınca temyiz edilmiştir.

Nazım planlar; arazi kullanım kararları ve üst kademe ulaşım ilişkilerini ve sistemini içerdiklerinden bu kararlarda değişik ancak aynı nitelikte veya daha üst kademe planlarda yapılacak değişikliklerle mümkün olabilir. Yeni kararlar içermeyen ve ulaşım sisteminin temel kurgusunda değişiklik getirmeyen mevcut yolun genişletilmesine yönelik değişikliklerin ise uygulama planı ile gerçekleştirildikten sonra nazım plan işlenmesi mümkün bulunmaktadır.

Olayda, karara dayanarak bilirkişi raporunda 1/5000 ölçekli nazım planda aynı yolun bulunduğu saptanmasına karşın dava konusu planda yolun genişletilmiş olması arazi kullanma koşullarında değişiklik yapılması şeklinde nitelendirmek suretiyle planlama ilkelerine aykırı davranıldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Oysa aynı bölge de bulunan ve aynı yolun genişletilmesi amacıyla gerçekleştirilen uygulama planına karşı açılan diğer davalarda verilen bilirkişi raporlarında belirtildiği gibi, 1/1000 ölçekli uygulama planında genişletilen yol güzergahının dar olarak aynen 1/5000 ölçekli plan da mevcut olup, bu durumda dava konusu plan değişikliği nazım plan kararlarını bozan bir fonksiyon değişikliği olarak kabul edilemez.

Sonuç olarak Tarlabaşı yolu ve çevresindeki yolların genişletilmesi için gerçekleştirilen planın bütünlüğü içinde yeni bir fonksiyon değişikliği getirmeyen dava konusu uygulama planında imar mevzuatına kamu yararına ve şehircilik ilkelerine aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle temyize konu İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 30.1.1991 günlü, E:1986/650, K:1991/99 sayılı kararının BOZUMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 25.2.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.