Bilirkişi raporunda yol güzergâhının değiştirilmesini öngören imar planı değişikliğinin şehircilik ve planlama esaslarına uygun olmadığının belirtilmesi nedeniyle işlem idare mahkemesince iptal edilmişse de önceki imar planı ile uyuşmazlık konusu planın incelenmesinden, ilk planda yolun kavisli olduğu ve yol güzergahı itibariyle trafiğe engel durumda bulunduğu, yeni planın bu sakıncaları giderdiği anlaşıldığından, mahkemece bilirkişi raporuna göre karar verilmesinde isabet görülmediği
Dava, davacının Çorum Caddesi üzerinde bulunan taşınmazının bulunduğu bölgede imar planında değişiklik yapılmasına ilişkin belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapordan Çorum Caddesinde kavşak çözümü yapılmadan, planda gösterilen göbeğin kaldırılarak ve tek parsel boyutunda imar hattını değiştirerek görüş açısında değişiklik yaratmanın mümkün olmadığı, İstanbul yolundan kent merkezi istikametine doğru gelindiğinde davacıya ait taşınmazın bulunduğu kısımda trafiğin görüşünü kısıtlayan bir durum görülmediği, cami binasının davacıya ait taşınmazın gerisinde yer almasının ve bu kısımdaki kaldırım genişliğinin daha sonra azalmasının gözü yanılttığı, İmar planı değişikliği için bir zorunluluk bulunmadığı, plan değişikliğinin tent verilerine, planlama esaslarına uygun olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
İmar planları ülke, bölge ve kent verilerine göre, konut, çalışma ve ulaşım gibi kentsel işlemler ile sosyal ve kültürel gereksinimleri var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi biçimde yerine getirmek ve belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kadastral harita ve kentin gelişmesi de göz önünde tutularak hazırlanır ve koşulların zorunlu kıldığı biçimde ve zamanda yasalarda öngörülen yöntemlere uygun olarak değiştirilebilir.
Dava dosyasındaki 1985/ve 1991/yılı onanlı imar planlarının birlikte incelenmesinden, ilk planda yolun kavisli olduğu ve yol güzergahı itibariyle trafiğe engel durumda bulunduğu, plan değişikliği ile trafik durumuna rahatlık getirildiği, şehrin estetik yönden güzel görünüme kavuştuğu, yapılan değişikliğin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı yönünden uygun olduğu, anlaşıldığından aksi yönde verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Samsun İdare Mahkemesinin 18.6.1992 günlü, 1992/545 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.