İmar planında konut alanına ayrılan parselin bu plana aykırı şekilde resmi binaya tahsisli komşu parselle birleştirilmesi yolunda imar durumu düzenlenmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı
Dava; mülkiyeti davacılara ait bulunan taşınmaza, bitişiğinde bulunan parselle birleşmesi suretiyle imar durumu belirlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 3194 sayılı İmar Kanununun 3.maddesi ile “Genel olarak herhangi bir sahanın her ölçekteki plan esaslarına bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, aynı kanunun 20.maddesi ile de “yapının, kuruluş veya kişilerde kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde imar planı yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılacağının belirtildiği, olayda taşınmazın onanlı Çanakkale imar planının 20L III nolu imar paftasına göre zemin ticari bitişik nizamı 6 kat inşaata elverişli konut yapı adasında kaldığı, imar parseli haline gelebilmesi için komşu 4 nolu parsel ile uyum sağlanması (birleşmesi) gerektiğinin bildirildiğinin anlaşıldığı, dava konusu parsele bitişik olan 6 nolu parselin ise müstakil yapılanmaya müsait olduğu ve dava tarihinden önce 6 katlı bina yapımı için ruhsat alınarak inşaatın tamamlanıp iskan edilir durumda olduğu, bu parselle birleşmesinin mümkün olamayacağının da anlaşıldığı gerekçesiyle dava reddedilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun “Genel esas” başlığını taşıyan 3.maddesinde; “Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölge nin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz” kuralı yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu taşınmazın onaylı Çanakkale İmar Planının 20L III nolu imar paftasına göre zemin ticari bitişik nizam 6 kat inşaata elverişli konut yapı adasında kaldığı, davacının taşınmazı için imar durumu istemesi üzerine, anılan imar planı gereğince uyuşmazlık konusu taşınmazın imar parseli haline getirilebilmesi için bitişik 4 nolu parsel ile uyum sağlaması (birleşmesi) gerektiğinin bildirildiği, 4 nolu hazine parselinin ise Sivil Savunma Müdürlüğü Hizmet binası yapımı için tahsisli olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan yasa hükmü gereği, imar planında “zemin ticari bitişik nizam 6 kat inşaata elverişli konut yapı adasında” kalan bir saha için bu plana aykırı olarak resmi bir binaya tahsisli komşu parselle birleştirilmesi yolunda imar durumu düzenlenmesi işleminde mevzuata uyarlık bulunmadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Kaldı ki, taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki aynı mahkemece verilmiş olan kararın temyizine ilişkin dilekçeye ekli imar durumu belgesinde 5 nolu parselde ve 15.7.1991 günlü imar durumu belgesinde de sivil savunma Müdürlüğüne tahsisli 4 nolu parselde “zemin ticari kullanım kaydıyla arsanın tamamına inşaat yapılabileceğinin belirtildiği ve iki parselin birleştirilmesi kaydının kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle Bursa 2.İdare Mahkemesinin 28.2.1991 günlü, 1991/116 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.