Bilirkişilerce düzenlenen raporda, imar planı değişikliği ile çocuk bahçesi olarak belirlenen yerin yakın çevresinin değerlendirildiği, yakındaki park alanı içinde çocuk bahçesi bulunup bulunmadığı ve bu yeşil alan içinde bölgenin çocuk bahçesi ihtiyacının giderilmesinin mümkün olup olmadığı hususları açıklıkla belirlenmediğinden mahkemece eksik incelemeye dayalı bu rapora göre karar verilmesinde isabet görülmediği
Dava, davacıya ait taşınmazın konut alanından çıkarılarak yeşil alana (Çocuk Bahçesine) dönüştürülmesi yolundaki belediye meclis kararı ile onaylanan imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve mahkemece benimsenen raporda özetle, dava konusu plan değişikliği kararı ile oluşturulan çocuk bahçesi işlevinin aktif yeşil alan oluşturması ve dava konusu taşınmazın bulunduğu yakın çevrede çocuk bahçesi yetersizliği nedeniyle planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine, kamu yararına uygun olduğu yolunda görüş belirtilmesi nedeniyle dava konusu imar planı değişikliğinde hukuka aykırılık görülmeyerek davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parselin bulunduğu imar planı paftasının incelenmesinden, anılan parselin güneyinde Aktepe parkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda ise parsel sadece yakın çevresi ile birlikte değerlendirilerek parselin yakınında bulunan park alanı içinde çocuk bahçesinin bulunup bulunmadığı, bu yeşil alan içinde bölgenin çocuk bahçesi ihtiyacının giderilmesinin mümkün olup olmadığı hususları araştırılmaksızın imar planı değişikliğinin planlama esasları şehircilik ilkeleri ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, yukarıda belirtilen hususlar araştırılmak suretiyle mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınarak veya gerek görülmesi halinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Ankara 2.İdare Mahkemesinin 15.4.1992 günlü, 1992/393 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.