Belediyenin mülkiyetinde bulunan yerle davacılara ait olan ve henüz kamulaştırılmayan yerin trampa edilmesi yolundaki istemin reddinde isabetsizlik görülmediği
Dava, sayılı taşınmazların imar planına göre yolda kalan kısımları ile kapanan yoldan ihdas edilen kısımların trampa edilmesi yolundaki davacı başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; eski taşınmazın belediye encümeni kararı ile ifrazı yapılarak bir kısmı yola, 141,142 ve 143 parsellere ayrıldığı, yeni yürürlüğe giren 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile eskiden yol olan yerin yol olmaktan çıktığı, 141 ve 142 parselinde bir bölümünün yeni oluşturulan imar yoluna isabet ettiği, yeni imar planı gereği kapanan yoldan ihdas edilen kısım ile 141 ve 142 parsel sayılı davacı parsellerinden imar yoluna ayrılan kısımlarının trampasının istendiği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 26.maddesi uyarınca idare tarafından henüz bir kamulaştırma işlemi tesis edilmediği, 3194 sayılı Yasanın 11. maddesinin kamuya ait gayrimenkullerle ilgili bulunduğu anılan Yasanın 17.maddesinin ise, yine kapanan yol fazlalarının müstakil inşaata elverişli olmayanlarının bedel takdiri suretiyle satma konusunda idareye yetki verdiği, bu durumda, belediyenin mülkiyetinde bulunan kısım ile davacılara ait olan ve kamulaştırılmasına henüz başlanılmamış bulunan kısımla trampa edilmesi yolundaki davacı talebinin reddine yönelik işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin iptali istemi ile açılan davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu İstanbul 3.İdare Mahkemesinin 25.2.1992 günlü, 1992/158 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi.