1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/4204 K: 1993/2373 T: 15/06/1993


Bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, cezaevi emniyet alanı olarak belirlenen yerin ihtiyaçtan fazla olduğu açıklandığı gerekçesiyle mahkemece imar planı değişikliği iptal edilmişse de emniyet alanının genişletilmesi öngörülen cezaevinin tipi olduğu dikkate alındığında geniş araziye ihtiyaç bulunduğu, nedeniyle verilen kararda isabet görülmediği

Dava, davacı şirkete ait servis ve benzin istasyonunun cezaevi emniyet alanı olarak tahsisine ilişkin imar planı değişikliğinin ve bu plana yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, plan tadilatının asgari olarak gösterilen alan miktarının 9 katı civarında bir alan olduğu, bu tip alan kullanımlarının şehircilikte mekan anlayışı ve fonksiyona hizmet etme açısından ters bir karar olduğu, çevrenin sağlıklı ve rasyonel oluşumuna yönelik olmadığı, zorunlu nedene dayanmadığı, şehirsel sistemi bozacağı, cezaevinin bulunduğu hali ile de dış güvenlik sahasının yeterli olduğu, bu nedenle değişikliğin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin davacı şirketle ilgili kısmının iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu olayda, davacı şirkete ait taşınmaz cezaevi emniyet alanı olarak tahsis edilmiş olup emniyet alanının genişletilmesi istenilen cezaevinin E tipi cezaevi olduğu dikkate alındığında, çevresinde çok geniş bir alanın bırakılmasında kamu yararı bulunduğu açıktır. Tutukevinin yola mesafesinin 350 mt., TEK ile mesafesinin 200 mT: olması, çevredeki kullanım alanının getirdiği bir zorunluluk olup, mesafelerdeki bu farklılık plan değişikliğinin iptali için sebep oluşturamaz.

Bu durumda, dava konusu plan değişikliğinde imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, aksine verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu Gaziantep İdare Mahkemesinin 12.5.1992 günlü, 1992/501 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.