1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/4348 K: 1992/4207 T: 11/11/1992


İnşaat ruhsatı verildikten sonra yargı kararı ile iptal edilen imar planı değişikliği üzerine yeniden verilen ruhsat tarihine kadar inşai faaliyetin durmasından doğan zararın ödenmesi gerektiği, bu dönem için gerçekleşmiş bir kira mahrumiyetinden söz edilemeyeceği nedeniyle kira gelirinden mahrum kalındığı gerekçesiyle bu bakımdan mahkemece tazminata hükmedilmesinde isabet görülmediği

Dava davacıya ait taşınmaz için alınan inşaat ruhsatının iptal edilmesi ve yeşil alana dönüştürülmesine ilişkin davalı idare işlemlerinin mahkemelerince iptal edilmesi üzerine, inşaat maliyetlerindeki artış ve yoksun kalınan kira geliri nedeniyle 113.200.000.-liranın Merkez Bankası Reeskont Faizi ile birlikte davalı idareden tahsil edilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davacının taşınmazında inşaat yapmak üzere 9.1.1989/tarihinde ruhsat aldığı, daha sonra inşaat ruhsatı alınan yer İmar Planında yeşil alana dönüştürülerek davalı İdare İşlemiyle İnşaat ruhsatının iptal edildiği, bu işlemlere karşı mahkemelerin de dava açıldığı, 27.3.1990 günlü 1990/1516 sayılı kararla davacının taşınmazının yeşil alana dönüştürülmesi ve ruhsatının iptal edilmesi işleminin iptal edildiği, bu kararın Danıştay 6.Dairesinin 29.5.1991 günlü 1991/1281 sayılı kararıyla onandığı, bu arada iptal kararı üzerine yeniden davacıya ruhsat verildiği, bu durumda davacı ruhsatının iptal edildiği tarihte yeniden ruhsat verildiği tarihler arasındaki 1 yıl 8 aylık süre zarfında davacının inşaatı yapamaması nedeniyle inşaat maliyetlerindeki artış nedeniyle uğradığı zararın bu inşaatı tamamlayamaması nedeniyle yoksun kaldığı kira gelirinin belirlenmesi için yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapora göre; davacının yapı maliyetlerindeki artış nedeniyle toplam 41.141.940.-lira, yoksun kalınan kira nedeniyle 39.105.000.-lira zararı olduğu bildirilmiş, ancak bilirkişi yoksun kalınan kira gelirini 39.105.000.-lira bulmuş ise de; davacının istemi 36.400.000.lira olduğundan bu miktarın esas alınması gerekeceği nedeniyle davanın kısmen kabulü ile 77.541.940.-liranın davanın açıldığı 20.8.1991 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İdarenin işleminden doğan zararı ödemekle yükümlü tutulabilmesi için idari işlem ile zarar arasında kabul edilebilir bir nedensellik bağının varlığından başka, zararın somut olarak gerçekleşmiş olması gerektiği İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir. Başka bir deyişle, henüz gerçekleşmemiş, ileride gerçekleşmesi muhtemel zararlara dayanılarak maddi tazminata hükmedilebilmesi olanak dışıdır.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının taşınmazında inşaat yapmak üzere 9.1.1989 tarihinde ruhsat aldığı, daha sonra inşaat ruhsatı alınan yer İmar Planında yeşil alana dönüştürülerek 5.5.1989 gününde ruhsatın iptal edildiği, bu işlemlere karşı dava açıldığı ve iptal edildiği, bu iptal kararı üzerine 7.12.1990 tarihinde yeniden davacıya ruhsat verildiği, ancak ruhsatın iptal edildiği 5.5.1989/tarihinden yeniden ruhsatın verildiği, 7.12.1990 tarihleri arasındaki 1 yıl 8 aylık süre zarfında inşaatı tamamlayamaması nedeniyle yoksun kaldığı kira gelirinin ve maliyetlerdeki artış nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda kira gelirine ilişkin olarak henüz gerçekleşmemiş maddi zararın tazmini istemiyle açılan davanın hiçbir dayanağının bulunmadığı, yapılaşma yönünden de henüz herhangi bir giderin söz konusu olmadığı açıktır.

Bu itibarla, kira gelirine ilişkin tazminat isteminin reddi gerekirken davanın kabulü yolunda verilen mahkeme kararında usul ve yasaya uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu Adana 1.İdare Mahkemesinin 9.7.1992 günlü, 1992/517 sayılı kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.