1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/4353 K: 1993/1984 T: 24/05/1993


Ruhsata bağlanması mümkün olmayan değişiklikler için davacıya 3194 sayılı yasanın 32. maddesine göre süre verilmesine gerek bulunmadığı

Dava, ruhsat alınmaksızın yapılan yapının yıktırılmasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yapının ruhsat alınmaksızın başlandığı, 13.1.1988 tarihinde yapı tatil zaptı düzenlenerek inşaatın mühürlendiği, bir aylık süre dolmadan 29.1.1988 gününde encümence yıkım kararı verildiği, bu durumda bir aylık ruhsat için müracaat süresi dolmadan belediye encümenince tesis edilen yıkım kararının, 3194 sayılı Yasanın 32.maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine belediye veya valiliklerce o andaki inşaatın durum tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliği edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister…” hükmü yer almaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden yapı tatil tutanağının 13.1.1988/gününde düzenlendiği, encümen kararının 29.1.1988/gününde alındığı, 11.2.1988/gününde tebliği edildiği, yapı tatil zaptının düzenlendiği tarihten itibaren tanınan 15 günlük sürede ruhsatsız yapının ruhsata bağlanması için herhangi bir başvuruda bulunmadığı anlaşılmaktadır.

3194 sayılı Yasanın 32.maddesinde belirtilen bir aylık süre, belediye ve valiliklerce yapı sahiplerine tanınması gereken sürenin üst sınırı olduğu açık olup, ayrıca söz konusu yapının bulunduğu yer hakkında İl İdare Kurulunca, başkasına ait olduğu gerekçesiyle davacının müdahalesinin men’ine karar verildiği anlaşıldığından, ruhsata bağlanamaması karşısında bu konuda süre tanınmasına da gerek bulunmadığı nedeniyle, bir aylık süre tanınmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle temyize konu Gaziantep İdare Mahkemesinin 13.2.1992 günlü, 1992/172 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.