Teknik alt yapı olan otopark yerinin plan değişikliği ile kaldırılabilmesinin bölgede eşdeğer bir alanın ayrılmasıyla mümkün olabileceği
Dava, davacılara ait taşınmazın bitişiğinde bulunan taşınmazın imar planında değişiklik yapılarak otopark alanından çıkarılıp ticaret alanına alınmasına ilişkin belediye meclisi kararının ve bu karara göre yapılan imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve mahkemece benimsenen raporda sonuç olarak Belediye Meclisi kararının şehircilik ilkelerine, kamu yararına, planlama ilkelerine, İmar Yasası ve Yönetmeliğine uygun olduğu, ancak plan tadilatının Belediye Meclisi kararı ile bütünleşmediği gibi uygulamadaki fiili durumu da yansıtmadığının belirtildiği gerekçesiyle davanın Belediye Meclisi kararının iptali istemine ilişkin kısmının reddine, meclis kararının uygulanması için yapılan planın ise bilirkişi raporunda belirtilen hatalı kısımlarının iptaline karar verilmiş, kararın kısmen redde ilişkin bölümü davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 21.maddesinde; imar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişikliklerinin zorunlu olmadıkça yapılmayacağı, zorunlu hallerde böyle bir değişiklik yapılabilmesi için; bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılmasının gerektiği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu Belediye Meclis kararı ile Büyük kaplıcanın bitişiğinde büyük bir boş alan olduğu, kaplıcaya gelen veya misafir olarak gelenlerin park sorununa kafi geldiği, 1 pafta, 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazın zaten otopark yeri veya park yeri olma niteliği taşımadığı belirtilerek buranın işlek bir mevki olduğu, gerek gelen turistlerin ihtiyaçlarını gerekse semt sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için imar planında otopark olarak görülen söz konusu yerin plan değişikliği yapılarak ticaret bölgesi olarak değiştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Belediye Meclis Kararında her ne kadar otopark ihtiyacının Büyük kaplıcanın bitişiğindeki boş alanda karşılanacağı belirtilmişse de bu yerin plan değişikliği sonucu açıkça otopark alanına ayrılacağı belirlenmeyip sadece otopark alanı olarak kullanılacağının belirtilmesi ile yetinilmiştir.
Yukarıda anılan yönetmelik maddesine göre ise teknik alt yapı grubuna dahil olan otopark alanının kaldırılması, hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alan ayrılmasına bağlı bulunduğundan, bu hizmeti karşılayabilecek bir boş alanın bulunması otopark alanının kaldırılması için yeterli değildir.
Bu durumda, mahkemece meclis kararı ile kaldırılan otopark alanı yerine yeni bir alan ayrılıp ayrılmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın Belediye Meclis kararının iptaline ilişkin kısmının reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ankara 8.İdare Mahkemesinin 15.4.1992 günlü, 1992/374 sayılı kararının temyize konu kısmının bozulmasına karar verildi.