1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/4510 K: 1993/4369 T: 20/10/1993


Yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda dava konusu parselasyon planı ile davacıya taşınmazının bulunduğu yerin dışında daha düşük değerde bir yer verildiği belirtildiğinden işlem mahkemece iptal edilmişse de davacının yerinin imar planında park yerine ayrılması nedeniyle aynı yerden parsel verilmesi mümkün bulunmadığından mahkeme kararında isabet görülmediği

Dava; davacıların taşınmazlarının şuyulandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; “Yeniden düzenlenen eski parsellerin bulunduğu bölgede Belediye İş ve Ticaret Merkezi sahası açıldığı, davacıdan alınan düzenleme ortaklık payının uygun olduğu, ancak şuyulandırma sonucu davacıya yapılan yer tahsisinin eski parselin bulunduğu yerde yapılmadığı, eski parseline 230 m. mesafede yer tahsis edildiği, davacıların eski parsellerinin bulunduğu yerde ticari olarak kullandıkları dükkan bulunduğu ve halen kullanılmakta olduğu ve gelir getirici özelliği bulunduğu E-5 Karayolun 50 m. mesafesi bulunduğu, yeni tahsis olunan yerin B-6 kat ticari bölgede zemin kat tamamen dolu üst katlarda H/2 çekme mesafesi zorunluluğu olan 18 m2 si belediye hissesinde bulunan parsel konumunda olduğu, eski parselin yeni tahsis edilen parsele göre 2-3 kat daha değerli olduğu, yeni parselin müstakil kullanımının mümkün olmadığı” belirtilmiş olup, E-5 Karayolu kenarındaki yerle bu yere 230 m. mesafedeki yerin değeri Mahkememizce dikkate alındığında tesis olunan işlemin hukuka uygun olmadığı görüş ve kanaatine varılmış bulunulduğu gerekçesiyle işlem iptal edilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacılara ait taşınmazın bulunduğu yerin imar planında park alanında kalması nedeniyle davalı idarece davacılara taşınmazlarının bulunduğu yerde yapılan düzenleme sonucu yer verilmeyerek başka bir yerden yer verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

Öte yandan, bilirkişi raporunda davacılara 23 sayılı parselin 132/150 hissesinin verildiği, davalı idarenin savunmalarında ve temyiz dilekçesinde ise 4 sayılı parselin hisseli olarak verildiği belirtildiğinden davalı idareden düzenlemeyle ilgili bilgi ve belgelerin getirilerek incelenmesi gerektiğinden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyize konu Sakarya İdare Mahkemesinin, 30.4.1992 günlü, 1992/231 sayılı kararının bozulmasına, karar verildi.