Kamulaştırılan yerin tahliyesi konusunda düzenlenen işlemin kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olduğu.
Dava, taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle tahliye edilmesi aksi takdirde tahliye işleminin yasal yollardan yapılacağını duyuran 24.2.1992 günlü tebligatın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; idare adına kamulaştırılan taşınmazların tahliyelerinde uygulanacak usulün 2942 sayılı Yasanın 20.maddesinde belirtildiği, idarenin bu usulle taşınmazı tahliye ettirebileceği, anılan taşınmazın tahliye edilmemesi halinde yasal yollara başvurulacağını duyuran tebligatın idari davaya konu olabilecek davacıların menfaatlerini ihlal eden kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliğinde olmayıp bilgilendirme mahiyetinde bir tebligat olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı Yasanın 2.maddesinde iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı kuralı, 14.maddesinin (3/d) bendinde ise dava açılabilmesi için, idari davaya konu olacak kesin ve yürütmesi zorunlu bir işlem olması gerektiği kuralı yer almıştır.
Olayda, dava konusu işlemin uygulanması davacıların taşınmazdan tahliyesini gerektireceğinden, anılan yasa hükümleri uyarınca davacıların menfaatlerini ihlal eden kesin ve yürütülebilir nitelikte bir işlem olduğu açıktır. Bu durumda, mahkemece aksi yönde verilen kararda isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 26.5.1992 günlü, 1992/732 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.