Evvelce yapılan düzenleme nedeniyle bedelsiz olarak yola terk edilen taşınmazın bu bölümünün sonradan yol fazlası haline gelmesi üzerine eski sahibine bedelsiz geri verilemeyeceği.
İstemin Özeti: İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 28.4.1992 günlü, E: 1991/591, K: 1992/649 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının Bakırköy, Yenibosna, 8 pafta, 8320-8321 parsel sayılı taşınmazının önünde bulunan yol fazlası kısmın daha önce bedelsiz olarak terk edildiğinden bahisle yine bedel alınmaksızın kendisine devrinin yapılması yolundaki başvurusunun reddine ilişkin 3.4.1991 günlü, 2487 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince; 1/1000 ölçekli 2.12.1981/tasdik tarihli uygulama imar planında söz konusu parsellerin iskan sahasında kaldığı ve birleştirilmesinin plan koşulu olduğu, ancak birleştirmenin yapılabilmesi için bu parsellerin 81 metrekarelik kısmının bedelsiz olarak yola terk edildiği, kalan 141 metrekarelik kısmın 22.12.1984/tarihinde tapuyla tescil edildiği, ayrıca arsanın doğusunda bulunan kadastral yolun satın alınması koşulunun getirilmesine karşın 26.7.1985/günlü imar durumu belgesi ve müdürler kurulu kararı ile kadastral yolun mahreç gerekçesi ile korumaya alınarak satışından vazgeçildiği, buna ek olarak taşınmaz önünden geçen imar yolunun kadastral yola kaydırılarak bir bölümünün kapatıldığı ve satın almaları gidermek için 10.00 m.lik kısmının iptal edildiği, daha sonra yapılan plan değişikliği ile kadastral yolların açılarak plana işlendiği, bu durumda inşaat yapılmasına elverişli olmaktan çıkan taşınmazın imara elverişli hale gelebilmesi için taşınmazın önünde bulunan yol fazlası kısmın daha önce bedelsiz yola terk edilmesi nedeniyle yine hiçbir bedel alınmaksızın kendisine devredilmesini isteyen davacı isteminin belediyece reddedilerek bedel karşılığı satışının uygun olacağına ilişkin işlem tesis edildiği, imar planlarının uygulaması sonucu sadece kamulaştırılan taşınmazlardan arta kalan parçaların bitişiğindeki arsa ve bina sahiplerine bedel takdiri suretiyle belediyelerce satılabilecekleri, imar planı uyarınca hiçbir kamulaştırma işlemine tabi tutulmadan sırf belediye istemi doğrultusunda birleştirme koşuluyla bedelsiz olarak yola terk edilen taşınmazın üzerinden yol geçirilmekten vazgeçilmesi üzerine bu yol fazlası kısımların kamulaştırmadan arta kalan parçalar gibi nitelendirilemeyeceği, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesindeki belediyenin ilgilinin muvafakatını almaksızın arsa ve arazileri yol fazlaları ile birleştirmeye yetkili olduğu hükmü karşısında; daha önce bedelsiz yola terk edilen taşınmazın hiç bir bedel talep edilmeden yol fazlası olması sebebiyle bitişiğindeki arsa ile birleştirilmesi gerekirken bedel karşılığında davacıya satışının yapılması yolunda tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı imar Kanunun 17. maddesinde; “Belediye veya valilik kendi malı olan veya imar planlarının tatbiki sonucu kamulaştırmadan artan parçalarla istikameti değiştirilen veya kapanan yol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaları, bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak, gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerlerden dolayı tahakkuk eden istihkakların bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibi takdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şuyulandırıp satmak suretiyle imar planına uygunluğu temin eder.” hükmü yer almıştır.
Yasa, tevhit, ifraz ya da parselasyon işlemi nedeniyle taşınmazların umumi hizmetlere ayrılmış olan bölümlerinin imar planında değişiklik yapılarak tahsis amacının değiştirilmesi, kamulaştırmadan artan parça yada yol artığı haline dönüşmesi durumunda bu yerlerin eski maliklerine bedelsiz olarak terk edileceği konusunda herhangi bir kural koymamış, aksine belirli koşulların varlığı halinde imar planına uygunluğu sağlamak amacıyla bu tür taşınmazların bedeli karşılığı özel mülkiyete geçirilmesine belediye veya valilikleri yetkili kılmış olmakla bedelsiz geri vermenin söz konusu olmayacağını öngörmüştür.
Bu durumda halen davalı idare tasarrufunda bulunan iki parselin birleştirilmesi amacıyla bedelsiz olarak davacının mülkiyetinden çıkan, daha sonra yol fazlası haline gelen kısmın yukarıda anılan yasa hükümleri uyarınca bedelsiz olarak terkedilmiş olsa dahi eski sahibine bedel alınmaksızın iade edilemeyeceği açık olduğundan, mahkemece uyuşmazlık konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 28.4.1992 günlü, E: 1991/591, K: 1992/649 sayılı kararın bozulmasına dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 9.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.