1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/4916 K: 1993/4446 T: 21/10/1993


Parselasyon planının iptali istemiyle açılan dava ile ilgili olarak yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, bilirkişilerce sadece davacı taşınmazının durumunun irdelendiği, öneri çözümünün uygulanması halinde komşu parsel malikleri açısından ne gibi bir durumun ortaya çıkacağı tartışılmadığı anlaşıldığından, eksik incelemeye davalı bilirkişi raporuna göre karar verilmesinde isabet görülmediği

Davacı, davacıların sahibi olduğu 11 ve 12 parsellerin bulunduğu alanda yapılan düzenleme işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, parsellerin oluşturulması, dağıtılması ve hisselendirilmesinde, davacıların, sahibi oldukları 11 ve 12 sayılı parsellerin kadastral konumundan doğan haklarının tam olarak korunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacılara ait 11 ve 12 sayılı kadastro parsellerinin bir bölümünün düzenlemeye girdiği, % 35 oranında düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra kalan paylarına karşılık aynı yerde oluşturulan 2,3,4 ve 5 sayılı parsellerin tamamı ile 1 parselin 126/450 hissesinin verildiği ve mülkiyet haklarının korunduğu, bilirkişi raporunda ise 2,3 sayılı parsellere 5 kat, 4,5 sayılı parsellere 8 kat imar hakkı verilmesi nedeniyle parsellerin oluşturulması, dağıtılması ve hisselendirilmesinde davacıların kadastral parsellerinin konumundan doğan haklarının tam olarak korunmadığı ve daha uygun çözümlerin bulunduğunun belirtildiği, oysa raporda sadece davacının durumunun irdelendiği, öneri çözümlerin uygulanması halinde komşu parsel malikleri bakımından doğacak zararların ve bu önerilerin uygulanabilirliğinin tartışılmadığı anlaşıldığından, parselasyon planları yapılırken komşu parsel maliklerinin de haklarının korunması ve bir denge kurulmasının zorunlu olması karşısında bu husus incelenmeksizin düzenlenen bilirkişi raporuna dayalı mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, İzmir 3.İdare Mahkemesinin 3.6.1992 günlü, 1992/628 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.