1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1992/4934 K: 1993/3171 T: 16.9.1995


Hisseli taşınmazlarda, paydaşlardan birine inşaat ruhsatı verilebilmesi için bütün hissedarların izni olmalıdır.

İstemin Özeti: Danıştay Altıncı Dairesince verilen 9.6.1992 günlü, K: 1992/2779 sayılı kararın; 2577 sayılı Yasa`nın 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altınca Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu`nun 3622 sayılı Yasa`yla değişik 54. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden dairemizin 9.6.1992 günlü, 1992/2779 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi.

Dava, Kastamonu İli, … İlçesi, … Caddesinde hisseli parsel üzerine yapılan yapının diğer hisse sahibinin izni alınmaması nedeniyle ruhsat ve yapı kullanma izninin iptal edilerek yıktırılması yolundaki Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 20.6.1990 günlü, 1.07/İmar Uyg. D. BşK: 371192012 sayılı ve Küre Belediye Başkanlığının 27.6.1990 günlü, 990/231 sayılı işlemlerinin iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince, davacının ruhsat istemiyle Küre Belediyesine yaptığı başvuru üzerine belediyece yapılan araştırma sonucu 61892/73872 hisseye davacının sahip olduğu, arsanın geriye kalan hisse malikinin tapudan araştırıldığı halde kim olduğunun saptanamadığı ve bu hisse üzerine zilyetliği sürdüğü anlaşılan davacıya verilen yapı ruhsatı üzerine inşaatın bitirilerek iskan izni alındığı, diğer taraftan hissedar olduğunu iddia eden kişinin de hissedar olduğunu açıkça kanıtlayamadığı, her ne kadar hisse maliklerinin izni alınmadan inşaat ruhsatı verilemeyeceği yasa gereği ise de maliklerin kim ve kimler olduğunun saptanamadığı durumlarda ne gibi bir işlem yapılacağı yolunda açık bir hüküm bulunmadığı, diğer hisse maliklerinin bilinmesi halinde bunların izinlerinin alınmasının yasal zorunluluk olduğu halde, hisse malikinin saptanamaması halinde bu zorunluluğa uyulmasını istemenin yasanın ruhuna aykırı düşeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, karar davalı bakanlık tarafından temyiz edilmiştir.

743 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun müşterek mülkiyette idari tasarrufları düzenleyen 624 ve 625. maddeleri, 3194 sayılı İmar Kanunu`nun 22. maddesi ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin Yapı Ruhsat işlerini düzenleyen 57. maddesi hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, hisseli taşınmazlarda hissedarlardan birine inşaat ruhsatı verilebilmesi için bütün hissedarların muvafakatları bulunması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden ise, davacının taşınmazda 61892/73872 hisseye sahip olduğu tapuda kayıtlı olmasına rağmen, 11980/hisse sahibinin kayıtlarda bulunamadığı, bunun üzerine mahalle muhtarlığı tarafından davacının taşınmazda 20 yıldır zilyet bulunduğu ve bu taşınmaz üzerinde başka kişilerin hüküm ve tasarrufu bulunmadığı belirtilmek suretiyle zilyetlik zaptı düzenlendiği ve inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izninin bu zapta dayanılarak verildiği anlaşılmaktadır.

Taşınmazdaki diğer hissedarların bulunamadığı hallerde mülkiyetin belgelenmesi ancak taşınmazın zilyeti tarafından Medeni Kanun`un 639. maddesi uyarınca Adli Yargı yerine yapılacak başvuru sonucu taşınmazın adına tescil edilmesi suretiyle mümkündür.

Hisseli olduğu tartışmasız bulunan uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde yapı yapılabilmesi için diğer ortakların izni olmadan inşaat ruhsatı verilemeyeceği açık olup mahkemece aksi yolda verilen kararda isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu Zonguldak İdare Mahkemesinin 21.3.1991 günlü, E: 1990/334, K: 1991/95 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 16.9.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.