Danıştay 6. Dairesi E: 1992/862 K: 1993/322 T: 10/02/1993

İmar planları düzenlenirken planlanan alanla hizmet ilişkisinin sağlanması gerektiği, belediyenin kendi mensupları için eğitim ve dinlenme tesisi yapmasının yasal olmaması nedeniyle imar planında bu amaçla kullanım kararı getirilmesinin mümkün bulunmadığı, mahkemece bu durum gözetilmeksizin bilirkişi raporuna göre bu konudaki imar planı değişikliğinin iptaline yönelik davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmediği

Dava, 1/5000 ölçekli Yalova nazım imar planının Yalova Atatürk Tarım işletmesine ait arazilere ilişkin kısmının iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden 23 pafta, 2 ada, 8 parsel ile 24 pafta, 4 ada, 1 parsel sayılı taşınmazlara planla fuar ve rekreasyon alanı kullanımı getirildiği, ancak yoğun ağaç dokusuna sahip olan bu taşınmazların fuar olarak kullanılmaları halinde ağaç dokusunun zarar göreceği, bu nedenle söz konusu kullanım kararının yerinde olmadığı, 23 pafta, 2 ada, 13 parselin ise planda kentsel ve bölgesel spor alanları ve yönetim merkezi işlevlerine ayrıldığı, ancak parselin halen Devlet üretme Çiftliğinin bir parçası olduğu halen üzerinde süs bitkileri ve seralar ile idare binaları bulunması nedeniyle getirilmek istenen donatımların uygun düşmediği, 26-27 pafta, 15 ada, 143 parselin 81.224 m2 alanlı olup dava konusu planla 450 kişi hektar yerleşik konut alanları olarak işaretlendiği, 1/1000 ölçekli planda bu yerin toplu konut alanı olarak gösterildiği, halen yetişmekte olan meyve bahçesi konumun da olduğu, bu yoğunlukta yapılaşma ile üretme çiftliği arazisinin olumsuz etkileneceği, bu bakımdan mevcut durumuna uygun tahsis kararı getirilmesi gerektiği 22 pafta, 21 ada, 1 parselin planda meyvelik lejantı ile düzenlendiği, mevcut kullanımın da aynı olduğu nedeniyle düzenleme de mevzuata aykırılık görülmediği, 22 pafta, 21 ada, 5 parselin ise 2.678.960 m2 yüzölçümlü olup çiftliğin esas nüvesini teşkil ettiği, 1/5000 ölçekli planda büyük ölçüde korunduğu, parselin kıyı bandının 15 m.lik bir yolla ayrılarak Kamu Eğitim tesislerine ayrılmasının kıyıda çeşitli devlet kuruluşlarına ait kamplar bulunması nedeniyle yerinde bulunduğu, 22 pafta, 21 ada, 2 parsele gelince; ayrılan parselin Marmara Denizi kıyısında yer aldığı, planda önce belediye kamp alanı sonra da Belediye Eğitim tesisleri olarak ayrıldığı, parselin kamu kurum ve kuruluşlarına ait kamp tesisleri arasında yer aldığı, bugün tarım yapılmadığı, kıyı boyunca kamu eğitim ve dinlenme tesislerin kararı getirilmesinde şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu imar planının 23 pafta, 2 ada 8, parsel, 23 pafta, 2 ada, 13 parsel, 24 pafta, 4 ada, 1 parsel ve 26-27 pafta, 15 ada, 143 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili kısmı iptal edilmiş, davanın 22 pafta, 21 ada, 2 parsel, 22 pafta, 21 ada, 5 parsel ile 22 pafta, 21 ada, 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik kısım ise reddedilmiş, İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmı davalı belediye başkanlığı, redde ilişkin kısmı ise davacı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Temyize konu idare Mahkemesi kararının dava konusu işlemin iptali yolundaki kısmında, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından davalı Yalova Belediye Başkanlığı’nın temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının iptale ilişkin kısmının onanmasına;

Adı geçen mahkeme kararının davanın reddine ilişkin kısmına gelince; İmar planları çeşitli kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkına iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus, alan, hizmet ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantılar göz önüne alınarak hazırlanır.

Olayda, davacı kurumun maliki olduğu Atatürk Tarım İşletmesine ait arazilerin 1/5000 ölçekli imar planı ile düzenlendiği, işletmenin bir bölüm arazisinin de Belediye Eğitim ve Düzenleme tesisleri alanına tahsis edildiği, İdare Mahkemesince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda ise işletmeye ait 22 pafta, 21 ada, 2 parsel sayılı 30.404 m2 yüzölçümlü taşınmazın kıyıda yer aldığı, aynı kıyı bandında çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarına ait kamplar olması nedeniyle anılan taşınmazın bu amaca ayrılmasında şehircilik ilkelerine aykırılık görülmediği, aynı gerekçeyle söz konusu taşınmaza yönelik davanın reddedildiği temyiz dosyasının incelenmesinden anlaşılmaktadır.

Ancak, yukarıda da değinildiği gibi imar planları düzenlenirken planlanan alanla hizmet ilişkisinin sağlanması ilkesi gereği, belediyenin kendi mensupları için eğitim ve dinlenme tesisi yapmasının yasa ile verilmiş bir görevi olmadığı cihetle, bu amaç için imar planına kullanım kararı getirilmesinde şehircilik ve planlama esasları ile kamu yararına uyarlık görülmemiştir.

Bu itibarla, imar planının uygulanması halinde esasen belediyeye tahsisi mümkün bulunmayan eğitim ve dinlenme tesisi yerine yönelik davanın reddinde yasal isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Tarım İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün temyiz isteminin kabulü ile temyize konu İstanbul 5.İdare Mahkemesinin 20.9.1991 günlü, 1991/1469 sayılı kararının davanın reddine dair bölümünün bozulmasına karar verildi.