1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1993/13 K: 1993/5114 T: 30/11/1993


Bir yapıda fenni mesuliyetin yetkili mimar veya mühendis tarafından deruhte edilmeden ilgili yönetmelikte belirtilen koşulları taşıyan fen adamının teknik uygulama sorumluluğunu kullanamayacağı

Dava, davacının sayılı taşınmaz üzerinde yapmak istediği inşaatta teknik uygulama sorumluluğu yetkisinin kullandırılmamasına ilişkin işlemin iptali ve 6.096.800.-lira zararın tazmini istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince davacının 3194 Sayılı İmar Kanununun 38.maddesinde sayılan Mühendisler, Mimarlar ve Şehir Plancıları Dışında Kalan Fen adamlarının Yetki, Görev ve Sorumlulukları hakkında Yönetmeliğin 5.maddesinin II. grubunda sayılan Fen adamlarından olduğu ve yapılmak istenilen inşaatın da yine aynı yönetmelikte öngörülen ölçü ve niteliklere uygun bulunduğu hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davalı idarece davacının isteminin , inşaatın fenni mesuliyetinin bir mimar ya da mühendis tarafından üstlenilmesi gerektiği belirtilerek reddedilmiş ise de; davacının yaptığı tüm başvurularda fenni mesullukle ilgili herhangi bir isteminin bulunmadığı, isteminin sadece yönetmelik gereği sahip olduğu teknik uygulama sorumluluğu yetkisinin kullandırılmasından ibaret olduğundan, İdarece davacının istemi doğrultusunda bir inceleme ve değerlendirme yapılarak işlem tesis edilmesi gerekirken konu ile ilgisi olmayan nedenlerle isteminin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin ise, dava konusu işlem nedeniyle davacının inşaat yapamadığından dolayı yaptırdığı çeşitli projelerin hazırlatılması tutarı olan 696.800.-liranın, bu projelerin her zaman için kullanabilme olanağının bulunması, inşaatın 1985/yılı rayiç fiyatlarına göre yapılmamasından ötürü oluşan fiyat farkı tutarı olan 2.500.000.-liranın da davalı İdarece inşaatın yapılmasına engel olunmayıp yalnızca uygulama sorumluluğunun davacıya tanınması işlemi tesis edildiğinden, inşaatın başka kişilere yaptırılabilme olanağının bulunması karşısında işlem nedeniyle oluşmuş gerçek zararlar olarak kabul edilemeyeceği, davacının inşaatını kendisinden başka müteahhit eliyle yaptırması nedeniyle 1.600.000.-lira müteahhitlik karından mahrum kaldığı iddiasının ise hukuka aykırı idari işlem ile tanzimi gereken zarar olarak gösterilen bu miktar arasında uygun illiyet bağı bulunmadığından dayanağı olmadığı ancak davacının mahkemelerince saptanan mimar ve mühendisler dışında kalan fen adamlarından olmasına karşılık yönetmelikte belirlenen yetki, görev ve sorumluluğun kullandırılmaması nedeniyle meslek gelir kaybı olan 1.300.000.-lira zararın tazmini gerektiği belirtilerek 1.300.000.-lira için tazminat isteminin kabulüne, fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve bu kararın iptale ilişkin kısmı ile tazminatın kabulüne ilişkin kısmı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan İmar Kanununun 38.maddesinde sayılan Mühendisler, Mimarlar ve Şehir Plancıları Dışında Kalan Fen Adamlarının Yetki, Görev ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmeliğin 6.maddesinin II.grup (c) fıkrasında, mimari, statik, plan proje, resim ve hesapları ihtisas ve iştigal mevzularına göre mimar ve mühendisler tarafından tanzim ve fenni mesuliyetleri deruhte edilmiş, bodrumlar ile birlikte 5 katı ve bütün katların inşaat sahaları toplam 1000 m2.yi geçmeyen 6 m.ye kadar serbest açıklıkta (6 m.dahil) en çok 4 m.kat yüksekliğinde ve döşemeleri en çok metrekareye 500 kg. hareketli yüke mütehammil olanların tatbikatını yapmaya, bu yönetmeliğin 5.maddesi kapsamına giren Fen adamlarının uzmanlık dallarına görü yetkili olduğu belirlenmiştir.

Yukarıda belirtilen 6.maddede, Fen adamlarının yetkili olabilmesi için 2 koşul getirilmiştir. Bunlardan biri yapının fenni mesuliyetinin mimar ve mühendisler tarafından deruhte edilmiş olması diğeri de yapıda aranılan yapılaşma şartları olup her iki şartın birlikte gerçekleşmesi halinde, fen adamlarının yine maddede belirtilen tatbikatları yapmaya yetkili oldukları açıktır.

Uyuşmazlık konusu olayda ise, davacı yukarıda belirtilen Yönetmeliğin 5.maddesi II.grup (g) bendi kapsamında Fen adamı olması nedeniyle yaptıracağı inşaatın teknik uygulama sorumluluğunun verilmemesi işleminin iptalini istemekte ise de, dosyada mevcut projenin incelenmesinden mimari proje müellifinin gösterildiği ancak fenni mesuliyetin yukarıda belirtilen nitelikleri haiz yetkili kişiler tarafından deruhte edilmediği dolayısıyla anılan yönetmelikteki şartlardan birinin yerine gelmediği anlaşılmış olup, davalı idarece de esasen bu husus belirtilmek suretiyle istem reddedildiğinden tesis edilen işlem yönetmelik hükümlerine uygun olup, İdare Mahkemesince konunun bu açıdan incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenle, temyize konu İzmir 2.İdare Mahkemesinin 19.3.1992 günlü 1992/435 sayılı kararının dava konusu işlemin iptaline ve tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının bozulmasına karar verildi.