Danıştay 6. Dairesi E: 1993/2579 K: 1993/5120 T: 30.11.1993

Bilirkişi incelenmesi sonucu düzenlenen raporda belediye tarafından yapılan ilave imar planının, mevcut bağlık alanları görmezlikten geldiği, ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğu, planlama ilkelerine uygun olmadığı belirtildiğinden mahkemece anılan ilave imar planı iptal edilmişse de dosyada mevcut Köy Hizmetleri etüt raporları, Karayolları etüt çalışmaları göz önünde bulundurulmak ve planlanan alanın özelliği dikkate alınarak bilirkişi kurulunda bir ziraat mühendisi bulundurulmak suretiyle inceleme yapılmak üzere karar verilmesi gerekmesi nedeniyle mahkeme kararında isabet yoktur.

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesinin 6.4.1993 günlü E: 1992/505, K: 1993/185 sayılı kararının; usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savcı Düşüncesi: … ilave imar planı açıklama raporunda: İlave imar planı gereksiniminin kasaba genelindeki bir takım devlet bazındaki makro ölçekleri kararların değişmesi ile gündeme geldiği, bunlardan önemlisinin TCK Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan … – … karayolu olduğu ve 30 m.lik bir yolla kasaba ile bağlantısının sağlandığı, ilave imar planı teknik raporunda: Sözü edilen karayolu sonucu olabilecek gelişmeyi kontrol altında tutmak amacıyla belediyesince ilave imar planına ihtiyaç duyulduğu, Karayolları Genel Müdürlüğünce belirlenen bağlantı yolu güzergahının ilave imar planında esas alındığı, toprak etüdünün Köy Hizmetleri 16. Bölge Müdürlüğü … Planlama Proje Müdürlüğü tarafından 18.2.1992 gününde yapıldığı ve kasaba ile otoyol arasında kalan arazilerin VI. sınıf arazi olduğunun belirlendiği, mevcut imar planında önerilen gelişmenin kuzey-kuzeybatı yönünde olduğu, bu bakımdan ilave imar planının mevcut imar planını destekleyici ve tamamlayıcı nitelikte olduğu, aynı planda öngörülen yoğunluğun kentin konumlandığı fiziki yapı ve nüfusunun gelişme potansiyeli dikkate alınarak verildiği ve kentin fazla alana yayılmasını önlemek için yoğunluğun yüksek tutulduğu; İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda da Nato Yoluna rağmen kasabaya dolaylı, dolambaçlı ve vasıflı olmayan bir yoldan ulaşıldığı, Nato Yoluna kestirmeden ulaşabilecek bir yola ihtiyaç bulunduğu belirtildiğinden 30 m. genişliğinde bir yol geçirilmesi ve bu yolun iki tarafından yeni yerleşim alanları açılmasına ilişkin dava konusu ilave imar planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık görülmediğinden temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, ilave imar planına ilişkin … belediye meclisinin 10.7.-1992 günlü, 1992/9 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, mevcut planın dengelerini açıkça sarsan ve bir anlamda onu yok varsayan, beldenin nüfus büyümesini abartan, mevcut planın yerleşme içi ve çevresinde karşılayabileceği ihtiyaçları göz önüne almayan ve bunlardan en önemlisi mevcut ve verimli bağlık alanları görmezlikten gelen tutumu ile ilave imar planının planlama ilkeleri ve ülke fiziki kaynaklarının ussal kullanımı açısından uygun olmadığı sonucuna varılarak dava konusu belediye meclis kararının iptaline karar verilmiş, bu kara davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, Karayolları Genel Müdürlüğünün 28.1.1992 günlü, 09-67/2- … -0161 sayılı yazısında, … – … Karayolunun transit trafiğe açılacağı belirtildiğinden, bu karayolu sonucu olabilecek gelişmeyi kontrol altında tutmak amacıyla belediyesince ilave imar planına ihtiyaç duyulduğu, ilave imar planı yapılan arazilerin toprak etütlerinin Köy Hizmetleri 16. Bölge Müdürlüğü, … Planlama Proje Müdürlüğü tarafından yapıldığı ve kasaba ile otoyol arasında kalan arazilerin yetersiz drenaj, tuzluluk ve alkalilik gibi sorunlar nedeniyle VI. sınıf arazi olduğunun belirlendiğinden ilave planın bu alanda yapılmasında sakınca bulunmadığının anlaşılması üzerine davalı idarece 86 hektarlık alanda ilave imar planı yapıldığı ve yörenin planlı gelişmesinin sağlanması amacıyla 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca uygulanmaya geçirildiği, ilave imar planında sadece yolun düzenlenmediği, toplu konut alanları, ticaret bölgeleri içinde yeni düzenlemeler getirildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, İdare Mahkemesince Köy Hizmetleri tarafından yaptırılan toprak etütleri, Karayolları Genel Müdürlüğünün yol bağlantısı ile ilgili etüt çalışmaları ve belirlenen yol güzergahı dikkate alınmak, planların ileriye yönelik olarak uzun vadeli ihtiyaçların sağlanması amacıyla yapıldığı da göz önünde tutulmak suretiyle konunun incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen hususlarda davalı idarece yapılan itirazlar ve imar planı ile ilgili teknik rapor dikkate alınmaksızın sonuca varılmasında isabet görülmemiştir.

Diğer taraftan, İdare Mahkemesince oluşturulan bilirkişi kurulunda, ziraat mühendisinin yer almadığı oysa konunun büyük ölçüde yörenin bağlık alan olup olmadığının belirlenmesine ilişkin olması karşısında bu hususun da davanın sonucunu etkileyecek nitelikte esaslı bir eksiklik olması nedeniyle bu konudaki yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmesinde de isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, eksik incelemeye dayalı temyize konu … İdare Mahkemesinin 6.4.1993 günlü, E:1992/505, K:1993/185 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 30.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.