18. madde uygulama yönetmeliğinin 13.maddesine göre parselasyon masrafı tespit edilirken, parselasyon masrafı ile değer artışının ayrı ayrı değerlendirilerek beyan edilen değere göre oranın belirlenmesinin gerektiği
Ankara 9. İdare Mahkemesinin 1993/725 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava, davacılara ait gecekondular için yapılan ıslah imar planının, 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğinin 13. maddesine dayanarak proje bedeli istenilmesine ilişkin 9 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince; davacıların tapu tahsis belgesi aldıkları gecekonduları için arsa bedeli olarak beyan ettiklerinin 12 eşit taksitle ödendiği, daha sonra davalı idarece kurulan komisyon tarafından söz konusu taşınmaza ilişkin vergi değerine davacıların gecekondularının bulunduğu yere uygulanan ıslah imar planı proje bedellerinin de eklenerek bedel takdir edildiği, beyan edilen bedelin tespit edilen bedelin 2/3 ünden az olduğu için davacıların yeniden tespit edilen bedel üzerinden borçlandırılarak ödedikleri 240.000 TL. nın da borçlarından düşüldüğü, 2981-3290 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca hak sahibinin beyan edeceği değer esas alınmadığı takdirde 2942 sayılı Kanuna göre bedel tespiti yapılması gerekirken, yasa hükmüne aykırı bir şekilde oluşturulan komisyon tarafından belirlenen değere proje bedeli de eklenmek suretiyle arsa bedelinin tespit edilerek ikinci kez istenilmesine ilişkin işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı nedeniyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Kanunun 18. maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 13. maddesi “imar planına ve 5 yıllık imar uygulama programlarına dahil olmak kaydıyla düzenleme sahaları mal sahiplerinin arsa payı oranı itibariyle çoğunluğun talebi üzerine tespit edilir, bu takdirde parselasyon masrafları talepte bulunan mal sahipleri tarafından karşılanır” hükmüne yer vermiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden talep edilen birim fiyatının proje bedeli ise taşınmazın vergiye esas olan değeri olarak komisyonca tespit edilen değer olduğu anlaşılmıştır. Davalı idarece yukarıda anılan hüküm gereğince parselasyon masraflarının bir bölümünü oluşturan proje masrafları ile arsa bedeli olarak beyan edilen değer artışının hak sahiplerinden istenmesinde bir isabetsizlik olmadığı, ancak daha önce parselasyon masrafı olarak istenen proje masrafı ile değer artışı kalemlerinin ayrı ayrı incelenerek ikinci kez istenme hususunun bulunup bulunmadığının incelendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yukarıda belirtilen gerekçe ile işlemin iptalinde yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Ankara 9. İdare Mahkemesinin 1993/725 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.