Düzenlemeye tabi tutulan alanın, Eğridir Gölü kıyısında bulunması, Gölün mutlak koruma alanında kalması ve Su Kirliliği Kontrolu Yönetmeliği’nin 17/B maddesinin mutlak korunma alanlarında hiç bir yapı yapılamayacağı hükmü karşısında; hiç bir şekilde yapı yapılması mümkün olmayan alanın, parselasyon işlemiyle konut alanına açılma işleminin iptali gerekir.
İstemin Özeti: Antalya İdare Mahkemesinin 9.6.1993 günlü, E:1992/66, K: 1993/657 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, … il’i, … ilçesi 17 ada, 7 parsel sayılı taşınmazın 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi gereğince düzenlemeye tabi tutulmasına ilişkin belediye encümeninin 8.11.1991 günlü, 735 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu yerde imar düzenlemesi yapılırken yasal düzenleme ortaklık payı alındığı, ayrıca yasanın öngördüğü şekilde % 15 oranında kamu tesis alanında hisselendirme yapıldığı, yapılan bu işlemlerde mevzuata aykırılık bulunmadığı, ancak davacıya müstakil parsel verilmesi mümkün olduğu halde verilmediği, düzenlemeye giren her parselden kamu tesis alanları için kamulaştırılacak alan ayrılmasının tüm parsel maliklerine hisseli parsel verilmesine sebep olduğu, ayrıca olayın Kıyı Kanunu açısından incelenmesi sonucunda, Eğridir Gölünün 0-300 m.lik mesafesinin mutlak koruma alanı olarak belirlendiği, ancak düzenleme ile mutlak koruma alanı içinde konuta yönelik imar adaları oluşturulduğu, düzenleme sonucu oluşan imar adalarında Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğin 8/B maddesinde öngörülen yapılaşmanın da teşekkül etmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin davacı taşınmazına yönelik olarak iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; düzenlemeye tabi tutulan davacıya ait parselin de içinde bulunduğu alanın, … Gölü kıyısında bulunduğu ve Gölün mutlak koruma alanında kaldığı, … İli Mahalli Çevre Kurulunun 3.4.1991 günlü, 4 sayılı kararında da bu alanlarda Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğinin 17 ve 18. maddelerinde belirtilen koruma tedbirlerinin aynen uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Sözü geçen yönetmeliğin 17. maddesinin (B) bendinde ise mutlak koruma alanında hiçbir yapı yapılamayacağı öngörülmüştür.
Bu nedenle dava koruma işleminin hiçbir şekilde yapı yapılması mümkün olmayan bir alanın parselasyon işlemiyle konut alanına açılmayacağı gerekçesiyle iptal edilmesi gerekirken, İdare Mahkemesince yapılan düzenlemenin hem teknik olarak hem de Kıyı Kanununa aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi sonucu itibariyle yerinde bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle Antalya İdare Mahkemesinin 9.6.1993 günlü, E: 1992/66, K: 1993/657 sayılı kararının yukarıdaki gerekçesiyle (ONANMASINA), dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 14.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.