1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1993/76 K: 1993/4676 T: 09/11/1993


Bilirkişi raporunda davacı lehine verilen geçit hakkının korunduğu, bitişik nizamda yapı yapılmasında planlama ve şehircilik ilkelerine uyulduğu belirtilmesine karşın mahkemece bu rapora itibar edilmemesinde isabet görülmediği

Dava, davacının malike olduğu 29 parsel sayılı taşınmaz için 13 parsel den tapuya müseccel geçit hakkı olarak tescil edilmiş irtifak hakkını ortadan kaldıracak şekilde anılan parsele verilen inşaat ruhsatının ve dayanağı imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyanın incelenmesinden 13 parsel aleyhine, 29 parsel lehine 12.1.1955 tarihinde mürur hakkının irtifak hakkı olarak tapu siciline tescil edildiğinin, 16.5.1968 tasdikli imar planında 13 parsele bitişik nizam yapılanma getirildiğinden, 13 parsele ilişkin olarak onanan proje ile irtifak hakkının en az yüksekliği 3.50 m. olmak üzere tüp geçit şekline dönüştürüldüğünün anlaşıldığı, imar planlarının ve buna dayanılarak verilen inşaat izinlerinin yasalarda belirlenen ayrık haller ayrı olmak üzere ilgililerin aynı haklarını kullanmalarını engelleyici nitelikte bulunmamaları gerektiği, olayda olduğu gibi bir taraftan imar planına ve buna dayanılarak verilen izne göre yapılan inşaat olmasına karşın öbür taraftan kesinleşen Asliye Hukuk Mahkemesi kararına göre geçit hakkı üzerindeki yapının yıkımı ve müdahalenin önlenmesinin söz konusu olduğu, bu durumda kesinleşen mahkeme kararına göre ruhsat verilen taşınmaz üzerinde tüp geçit şeklinde geçit bırakılarak üzerine yapı yapılması geçit hakkına müdahale niteliğinde bulunduğundan ve üzerindeki inşaatın yıkımına karar verildiğinden geçit hakkına aykırı bulunan imar planı ile ruhsatı hukuka aykırı olduğu sonucuna varılarak işlemlerin iptaline karar verilmiş ve bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Bakılan davada uyuşmazlık, davacının üzerinde geçit hakkına sahip olduğu komşu parsele verilen ruhsat ve ruhsatın dayanağı olan imar planından kaynaklanmakta olup çözümü planın şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olup olmadığının tespiti ile mümkündür.

İdare Mahkemesince bu amaçla mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişilerce düzenlenen raporda da, 16.5.1968 tasdik tarihli planda dava konusu taşınmazın bulunduğu parsel ve komşu parselle re H:12.50 m. yüksekliğinin bitişik nizamda yapılaşma getirildiği, 28.4.1987/tarihinde düzenlenen imar durumunda H:12.50 yüksekliğinde, bitişik nizamda, bina derinliğinin krokideki gibi olacağı, ön bahçe 3.00 m. ve 13 parsel aleyhine 29 parsel lehine zeminde geçit yapılacağının krokilendirildiği, bu imar durumuna göre hazırlanan projede geçit üzerinin konsolle geçilebileceği İ.T.Ü teknik raporunda belirtildiğinden, irtifak hakkı iç yüksekliği min.h= 3.50 m. olacak şekilde altta geçit, üstte normal katta bitişik nizamda yapı düzenlendiği, yerinde yapılan incelemede de, dava konusu parselin Çitlenbik Sokağı cephesinde 3.00 m. arka davacı parseli tarafında 4.50 m. genişlikte ve 15.70 m. uzunluğunda, Çitlenbik Sokağı cephesinde 3.70 m. ortada 3.60 m., arkada ise 4.30 m. yüksekliğinde üzeri konsol şeklinde bina inşa edildiğinin tespit edildiği, yapılan işlemin bir taraftan irtifak hakkı korunurken, diğer taraftan imar planında bitişik nizam uygulanmasının sağlandığı, böyle bir uygulamanın şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olduğu belirtilmiş olmasına ve rapor hükmüne esas alınacak nitelikte bulunmasına karşın İdare Mahkemesince rapora hiç itibar edilmeksizin imar planı ve ruhsatın geçit hakkına aykırı bulunduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, temyize konu İstanbul 5.İdare Mahkemesinin 22.9.1992 günlü, 1992/921 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.