3194 sayılı yasanın 17. maddesi uyarınca bedelsiz geri verme söz konusu olamayacağından, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda parselasyona terkten sonraki parselin değil, terkten önceki parselin esas alınması ve davacıya yapılaşmaya uygun parsel oluşturulması gerektiği gerekçesiyle parselasyon işleminin iptaline karar verilmesinde isabet bulunmadığı
İstanbul 4.İdare Mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava, taşınmaza ilişkin ıslah imar planı ile bu plan uyarınca yapılan uygulamanın iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; 1975 onay tarihli imar planı uyarınca yola terkedilen 32 m2’lik kısmın ıslah imar planıyla yol olmaktan çıkarılması ve terkin bedelsiz olması nedeniyle, parselasyona terkten sonraki 116 m2 alanlı parselin değil terkten önceki 148 m2 alanlı eski parselin esas alınması gerektiği, bu miktardan 19 m2 düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra kalan 129 m2’lik parselin tek başına yapılaşmaya uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu ıslah imar planının ve bu plan uyarınca yapılan uygulamanın iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare ve müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
Islah imar planları imar ve gecekondu mevzuatına aykırı yapılara çözüm getirmek amacıyla konuta ve buna ilişkin donatı alanlarına yönelik olarak yapılan planlardır.
Bilirkişi raporunda 1975 onay tarihli imar planının uyuşmazlık konusu ıslah imar planıyla değiştirilmesinin fiziki koşullar göz önüne alındığında yeterli inceleme yapılmadan uygun olduğu belirtildiği halde, mahkemece davanın ıslah imar planına yönelik bölümü hakkında bu husus göz önünde bulundurulmadan iptal kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, özel mülkiyete konu olan taşınmazlardan sahiplerinin rızası ile umumi hizmetlere bedelsiz olarak terkedilen ancak daha sonra yürürlüğe giren imar planıyla tahsis amacı değişen yerlerin bedelsiz olarak eski maliklerine geri verilmesi yolunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi ile belirli koşulların varlığı halinde imar planına uygunluğun sağlanması amacıyla bu tür taşınmazların bedeli karşılığı özel mülkiyete geçirilmesine belediye ve valilikler yetkili kılınarak bedelsiz geri vermenin söz konusu olmayacağı öngörülmektedir.
Bu durumda, davanın ıslah imar planına yönelik bölümü hakkında, ıslah imar planı yapılmasını ve 1975 onay tarihli imar planının değiştirilmesini gerekli kılan koşulların bulunup bulunmadığının araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğinden mahkemece yeterli inceleme yapılmadan iptal kararı verilmesinde yasal isabet görülmemiştir. Ayrıca, 3194 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca bedelsiz geri verme söz konusu olamayacağında mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda parselasyona terkten sonraki 116 m2 alanlı parselin değil, terkten önceki 148 m2 alanlı parselin esas alınması ve davacıya yapılaşmaya uygun parsel oluşturulması gerektiği gerekçesiyle parselasyon işleminin iptaline yönelik olarak verilen kararda da isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verildi.