Milli savunma bakanlığınca tahsisli ya da tahsissiz olarak kullanılan yerlerde yapılacak imar planları ya da değişikliklerinde milli savunma bakanlığının görüşünün alınması zorunludur.
İstemin Özeti: Bursa 1. İdare Mahkemesinin 3.11.1993 günlü, E: 1991/365, K: 1993/794 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Tetkik Hakimi Düşüncesi: Konuyla ilgili yasal düzenlemeler uyarınca ilgili bakanlıklardan görüş alınmadan imar planı değişikliğine konu olan taşınmazın daha sonra askeri güvenlik bölgesi kapsamına da alındığı anlaşıldığından, bu açılardan yeni bir değerlendirme ve inceleme sonucunda karar verilmesi gerektiği nedeniyle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Savcı Düşüncesi: İmar işiyle ilgili uyuşmazlık hakkında idare mahkemesi mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıp, alınan rapora dayalı kararıyla davayı reddetmiştir. Davacı, idare mahkemesi kararının hatalı bulunduğu yolundaki iddialarla temyizen bozulması istenilmiş ise de;
2577 sayılı Yasanın 46. maddesi uyarınca idare mahkemelerinin nihai kararlarına karşı yapılan temyiz isteminde; öne sürülen hususlar, anılan yasanın 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından, idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Türk Milleti Adına Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, … ilçesi, 265 ada, 3 parsel sayılı Hazineye ait olup Milli Savunma Bakanlığına tahsisli ve 1969 yılı planında konut alanında iken 1990/yılı planında park alanına ayrılan taşınmazın, askeri alana ayrılmak suretiyle imar planı değişikliği yapılması isteminin aynı bölgede eşdeğer sosyal ve teknik alt yapı alanı bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesine ilişkin 13.6.1991 günlü, 2 sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, taşınmazda, kıyı boyunca uzanan askeri tesislere kullanma suyu temin eden kuyu ve su depolarının bulunduğu, konu bu açıdan ele alındığında tesisin suyunu temin edecek başka bir alan bulmanın zor olacağı, planda parselin noktasal bir yeşil alan olarak kullanıma tahsis edildiği, noktasal yeşil alan düzenlemesinin zorunlu hallerde başvurulan yeterli sosyal ve teknik alt yapı ayrılmadan yapılaşan bölgeler için geçerli bir yaklaşma olduğu, dava konusu bölge gibi, yeni imara açılan ve yapılaşma sınırlaması bulunmayan yerlerde ise yeşil dokuya, devamlı, alıcı nitelikte ve ana yerleşmede var olan yeşil dokunun devamı olarak düzenlemenin şehircilik ve planlama ilkelerine daha uygun düşeceği, bu nedenle taşınmazın yeşil alana tahsis edilmesinin zorunlu olmadığı belirtilmiş ise de, dava, dosyasındaki diğer bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi sonucunda, henüz yapılanmamış ve mevcut kullanımı tarımsal nitelikte olan taşınmazın yer aldığı bölgede yeşil alana ihtiyaç olduğu, Kıyı Kanununa göre yapılanma sınırının, kıyı kenar çizgisinden itibaren 100 metre olduğu göz önüne alındığında bu düzenlemenin noktasal yeşil alan olarak tesis edilmesinin ve üzerinden yol geçirilebilecek olmasının planın iptaline yeterli gerekçe olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davalı bakanlık tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Yasanın istisnalar başlıklı 4. maddesinde; “… Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat, eğitim ve savunma amaçlı yapılar için, bu kanun hükümlerinden hangisinin ne şekilde uygulanacağı Milli Savunma Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından belirlenir., “yine 3621 sayılı Kıyı Kanunu`nun 4. maddesinde; “Askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinde veya ülke güvenliği ile doğrudan ilgili Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat ve savunma amaçlı yerlerde (konut ve sosyal tesisler hariç) özel kanun hükümlerine, diğer özel kanunlar uyarınca belirlenmiş veya belirlenecek yerlerde ise özel kanunların bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerine uyulur.” kuralı düzenlenmiştir.
2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu uyarınca çıkarılacak 30.4.1983 günlü, 18033 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliğinin 23. maddesinin 2. fıkrasının B bendinde; “… varsa imar planlarında güvenlik bölgeleri belirtilir” hükmü kurala bağlanmıştır.
16.12.1985 günlü Milli Savunma Bakanlığının imar planları onaylanırken Milli Savunma Bakanlığının görüşünün alınmasına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı genelgenin 3. maddesinde; Milli Savunma Bakanlığınca tahsisli ve tahsissiz olarak kullanılan yerlerde ve çevresinde yapılacak imar planları ve değişikliklerinin Genelkurmay Başkanlığı görüşü alınmak üzere Milli Savunma Bakanlığına bildirilmeden bu tür imar planı değişikliklerinin onanmamasının belediyelere duyurulmasına ilişkin düzenleme getirilmiş, aynı doğrultuda bir düzenleme de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan 16.12.1985 günlü genelgede yer almış bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, 15.8.1988/yılından beri Milli Savunma Bakanlığına tahsisli bulunan dava konusu taşınmazın imar planı değişikliği ile yeşil alana ayrılmasına ilişkin planlama çalışmaları yapılırken ilgili bakanlıktan yukarıda belirtilen düzenlemeler uyarınca görüş alınmadığı belirlendiği gibi temyiz dilekçesi ekindeki belgelerden dava konusu taşınmazın 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu`nun 20/b maddesi uyarınca Askeri Güvenlik Bölgesi kapsamına alındığı anlaşılmış bulunmaktadır.
Bu gelişmeler ve belirlemeler doğrultusunda söz konusu taşınmazın imar planındaki konumuna ilişkin planlama sürecinin yeniden ele alınarak yeni bir planlama kararının alınması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Bursa 1. İdare Mahkemesinin 3.11.1993 günlü, E: 1991/365, K: 1993/794 sayılı kararının yeniden bir karar verilmek üzere BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 15.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.