1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1994/2060 K: 1994/3643 T: 19/10/1994


Uyuşmazlık konusu taşınmaz ile ilgili imar planında herhangi bir değişiklik yapılmadığı ve taşınmazı, plan uyarınca ayrıldığı amaç için kamulaştıracak olan idarelerin ödenek bulunmaması nedeniyle bu işlemi gerçekleştiremedikleri anlaşıldığından, idareleri bu yönde işlem tesisine zorlayıcı nitelikte yargı kararı vermek mümkün bulunmadığı halde, idare mahkemesinin taşınmaz üzerindeki kısıtlılığın iptali yolundaki aksi yönde bulunan kararında isabet görülmediği

Dava, imar planında yol, park, emniyet hizmetleri ile Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü hizmetlerine ayrılan taşınmazın üzerindeki kısıtlılık halinin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, 3194 sayılı Yasanın 10/1.madde hükmü uyarınca imar planlarının yürürlüğe girmesinden sonra en geç 3 ay içinde hazırlanacak imar programları içindeki kamu hizmetlerine tahsis edilmiş olan yerlerin 5 yıllık program süresince kamulaştırılmasının gerektiği, dava konusu taşınmazın Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü yeri için yasada öngörülen 5 yıllık sürede kamulaştırılmaması ve yol için ayrılan kısmının davalı belediyece 1975 yılından beri ve en son 26.2.1986/- 26.2.1991 yılları arası 5 yıllık program içinde de kamulaştırılmayarak yeniden sonraki 5 yıllık programa alınmak suretiyle üzerindeki kısıtlılığın yasada öngörülen 5 yıllık süreyi aşarak sürdürülmesinin yasa ile korunan mülkiyet hakkına ve mevzuata uygun bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, karar davalı idareler tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesinin 2.fıkrasında, idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari mahkemelerin, yerindelik denetimi yapamayacakları yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremeyecekleri hükme bağlanmıştır.

3194 sayılı Yasanın 10.maddesinde, belediyelerin, imar planlarının yürürlüğe girmesinden en geç 3 ay içinde, bu planı tatbik etmek üzere 5 yıllık imar programlarını hazırlayacakları, bu program içinde bulunan kamu kuruluşlarına tahsis edilen alanların, ilgili kamu kuruluşlarına bildirileceği, beş yıllık imar programları sınırları içinde kalan alanlardaki kamu hizmet tesislerine tahsis edilmiş olan yerlerin ilgili kamu kuruluşları tarafından bu program süresi içinde kamulaştırılacağı, bu amaçla gerekli ödeneğin, kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konacağı hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın 1975 tarihli imar planında devlet yolu, yeşil alanda kalması nedeniyle üzerine kısıtlama konulduğu, 18.7.1988/onay tarihli imar planında 35 metrelik çevre yolu, yeşil alan, Emniyet hizmet alanı ve Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü yeri olarak ayrıldığı, Emniyet Müdürlüğü tarafından Emniyet tesisleri yapımı için kamulaştırma işlemlerine başlanıldığı, belediye tarafından yolun kamulaştırılması amacıyla 26.2.1986/- 26.2.1991 tarihleri kapsayan 5 yıllık imar programına alındığı, ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle kamulaştırılamadığı ve söz konusu yolun 26.2.1991 26.2.1991 tarihlerini kapsayan 5 yıllık imar programına alındığı, ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle kamulaştırılamadığı ve söz konusu yolun 26.2.1991 – 26.2.1995 yıllarını kapsayan 5 yıllık imar programına dahil edildiği, bu kapsamda yeniden değerlendirileceği, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca ise kamulaştırma için bütçeye ödenek ayrılmaması nedeniyle kamulaştırmanın gerçekleştirilemediği anlaşılmaktadır.

3194 sayılı Yasanın 10.madde hükmü uyarınca kamu hizmetlerine tahsis edilen yerlerin 5 yıllık program süresince kamulaştırılması, bu amaçla gerekli ödeneğin kamu kuruluşlarının yıllık bütçelerine konulması gerekmekte ise de, idareler ancak maddi olanakları dahilinde kamulaştırma yapma durumunda olduklarından, davalı belediye tarafından kamulaştırma amacı ile 5 yıllık imar programına dahil edilen yolun maddi imkansızlık nedeniyle kamulaştırılamaması üzerine ikinci 5 yıllık programa da alınması ve bu program süresinin henüz tamamlanmamış olması, diğer taraftan Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca bütçeye kamulaştırma için gerekli ödeneğin de konulmamış olması karşısında, bu aşamada aksi yolda verilecek bar yargı kararı idareyi işlem tesisine zorlayıcı nitelikte olacağından mahkemece verilen kararda isabet bulunmamaktadır.

Ancak davacının taşınmazının kamu kullanımına ayrılması ve bu nedenle taşınmazın uzun süre kullanılamaması sonucu zarara uğranıldığı da açıktır.

Açıklanan nedenlerle, temyize konu Aydın İdare Mahkemesinin 16.11.1993 günlü, 1993/986 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.