Yıkım ve para cezasına ilişkin encümen kararına karşı adli yargı yerinde açılan dava sonucu sulh ceza mahkemesince yıkıma ilişkin kararın görevleri dahilinde olup olmadığı hususunun açıklanmasının gerekmediği yönünde verilen kararın görev ret kararı niteliğinde olduğu, bu durum göz önüne alınmaksızın idare mahkemesince verilen süre ret kararında isabet bulunmadığı
Edirne İdare Mahkemesinin 12.10.1993 günlü, 1993/804 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava, sayılı taşınmaz üzerindeki yapının 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davacının anılan encümen kararına karşı gününde Muratlı Sulh Ceza Mahkemesinde dava açtığı ve mahkemece yıkıma ilişkin herhangi bir hüküm konulmaksızın yalnızca para cezasına ilişkin karar verildiği, bu durumda dava konusu kararın en geç adli yargıda davanın açıldığı tarih olan gününde öğrenildiğinin kabulü karşısında bu tarihten itibaren altmış gün içerisinde dava açılması gerekirken yasal süre geçirildikten sonra açılan davanın 2577 sayılı yasanın 15/1-b maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
2577 sayılı Yasanın 9.maddesinin 1.fıkrasında çözümlenmesi Danıştay’ın, İdare ve Vergi Mahkemelerinin görevine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği, görevsiz yargı merciine başvurma tarihinin Danışta’ya İdare ve Vergi Mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, yıkıma ve para cezasına ilişkin belediye encümeni kararına karşı yapılan itiraz sonucu, Muratlı Sulh Ceza Mahkemesince para cezasının kaldırıldığı, ancak yıkıma dair kararın görevleri dahilinde olup olmadığı hususunun açıklanmasının gerekmediği yönünde günlü kararın verildiği, bu karar üzerine davacı tarafından yukarıda yer alan yasa hükmü uyarınca yıkım işlemine karşı 9.3.1993 gününde süresi içinde dava açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, Sulh Ceza Mahkemesince verilen karar görev ret kararı niteliğinde olduğundan İdare Mahkemesince bu husus dikkate alınmaksızın encümen kararının en geç adli yargı yerinde dava açıldığı, tarihte tebliğ edilmiş sayılacağı esas alınarak verilen süre ret kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu Edirne İdare Mahkemesinin 993/804 sayılı kararının bozulmasına karar verildi.