1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1994/3956 K: 1995/859 T: 22.2.1995


İmar planında okul alanı olarak ayrılan yerde bu plana uygun olarak yapılan parselasyon işlemi sonucu oluşturulan ve kadastral parsel sahiplerinin paydaş kılındığı parseller, imar planında öngörülen kullanım biçimi değiştirilmedikçe ve yeni kullanım biçimleri zorunlu kılmadıkça, değiştirilemez.

İstemin Özeti: İzmir 3. İdare Mahkemesinin 18.5.1994 günlü, E: 1992/1054, K: 1994/738 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, … 3849 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi ve ek 1. maddesi uyarınca yapılan 7.5.1992 günlü parselasyon işleminin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, 6785 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemi ile imar planında okul alanı olarak ayrılan yerde oluşturulan 3849 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda dava konusu işlem ile belediye payının ayrılarak 3849 ada 3 sayılı parselin oluşturulduğu, kalan payların ise 3849 ada 2 sayılı parselde toplandığının anlaşıldığı, gerek yürürlükten kaldırılan 6785 sayılı İmar Yasasının 42. maddesi, gerekse yürürlükteki 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca bağımsız imar parseli oluşturulmasındaki temel amacın imar planlarına uygun olarak bağımsız inşaata veya başka kullanıma elverişli alanların yaratılması olduğu, okul ihtiyacı ve bu ihtiyacın gerekli kıldığı büyüklük dikkate alınarak imar planında okul alanı olarak öngörülen yerde bu plana uygun olarak yapılan parselasyon işlemi ile oluşturulan ve kadastral parsel sahiplerinin paydaş kılındığı parselin imar planlarında öngörülen kullanım biçimleri değiştirilmedikçe ve yeni kullanım biçimleri zorunlu kılmadıkça değiştirilmesine olanak bulunmadığı, davalı idare tarafından acil okul ihtiyacının karşılanması amacıyla dava konusu işlemin tesis edildiği ileri sürülmekte ise de, 2981 sayılı Yasanın 10/c ve ek 1. maddelerinde bu tür bir uygulamayı öngören herhangi bir kural bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu İzmir 3. İdare Mahkemesinin 18.5.1994 günlü, E: 1992/1054, K: 1994/738 sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının (ONANMASINA), dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 22.2.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.