1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1994/712 K: 1994/3393 T: 7.10.1994


İmar Kanunu’nun 18.maddesi uyarınca yapılan parselasyonun sınırlarının, dayanağı olan imar planı sınırları ile mutlaka çakışması zorunlu olmayıp imar planlarının parça parça imar düzenlemesine tabi tutulması mümkündür.

İstemin Özeti: Manisa İdare Mahkemesinin 22.9.1993 günlü, E: 1992/458, K: 1993/578 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan düzenlemenin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; dosyadaki bilgi ve belgeler ile mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte incelenmesinden imar planının tasdik sınırı ile düzenleme sınırının çakıştırılmamasının mevzi imar planının işlevsel bütünlüğünü ve dengesini bozduğu, böylece uygulamaya alınan sınır içinde kalan alanda sosyal alt yapının sağlanmasının zorlaştığı, kentsel donatım için gerekli kamu alanlarının Hazineye ait araziye denk getirilerek daha sonra bedelsiz terklerin sağlanmasının amaçlandığı, uygulama sınırının zorlanması bir taraftan mevcut imar planı ile imar yönetmeliklerini zorlarken yapılan uygulamanın 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi ile uygulama yönetmeliğinin II. bölümün 7. maddesine uymadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; 1/1000 ölçekli mevzii imar planı uyarınca imar parsellerinin oluşturulması şeklinde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca düzenleme yapıldığı mevzii imar planının parselasyon planı dışında kalan bölümünün ağaçlandırılacak alan ve arıtma tesisi olarak ayrıldığı bu nedenle parselasyon işlemine tabi tutulmasında bir zorunluluk bulunmadığı anlaşılmaktadır.

3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyonun sınırlarının dayanağı olan imar planı sınırları ile mutlaka çakışması zorunlu olmayıp, imar planlarının parça parça imar düzenlemesine tabi tutulması mümkündür.

Bu nedenle imar mevzuatına uygun olan düzenleme işleminin, düzenleme sınırının dayanağı olan imar planı sınırları ile çakışmaması nedeniyle iptali yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temyize konu Manisa İdare Mahkemesinin 22.9.1993 günlü, E: 1992/458, K: 1993/578 sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 7.10.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.