Danıştay 6. Dairesi E: 1996/3315 K: 1997/2435

Olayda, düzenleyici işlem olan imar planının iptali istemiyle Danıştay’ da dava açılmış olması nedeniyle düzenleyici işlemin uygulanmasına yönelik işlemlerin iptali istemiyle açılan davalar arasında bağlantı olduğu kabul edilerek dava dosyası Danıştay’a gönderilmiş ise de, sübjektif nitelikli bu davaların idare mahkemesince imar planı ve imar mevzuatı açısından incelenerek çözümlenmesi gerektiği.

Davanın Özeti: … İli, 35 pafta. 119 ada, 20 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki inşaatın durdurulmasına ilişkin 29.5.1991 günlü, 332 sayılı belediye meclisi kararı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın resen yaptığı imar planı değişikliğinin onanmasına ilişkin 19.6.1991 günlü belediye meclisi kararının ve inşaat ruhsatının iptaline yönelik 5.7.1991 günlü 2225 sayılı belediye başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dosyanın ve dairemizin E:1996/3314 esasına kayıtlı dosyanın incelenmesinden, davanın davacılara ait inşaatın durdurulmasına ilişkin 29.5.1991 günlü, 332 sayılı belediye meclisi kararı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nca resen yapılan imar planı değişikliğinin onanmasına ilişkin 19.6.1991 günlü, 58 sayılı belediye meclisi kararının ve inşaat ruhsatının iptaline ilişkin 5.7.1991 günlü, 2225 sayılı işlemin iptali istemiyle açıldığı ve idare mahkemesince dava konusu işlemlerin dayanağı olan 1/1000 ölçekli imar planının iptali istemiyle açılan davanın görev yönünden reddine karar verilerek dosyanın Danıştay’a gönderildiği ve bu davanın karara bağlanmasının söz konusu davanın sonucuna bağlı olması nedeniyle bu davalar arasında bağlantı bulunduğu kabul edilerek dava dosyasının Danıştay Altıncı Dairesine gönderildiği anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 38. maddesinde, idare mahkemesi, vergi mahkemesi veya Danıştay’a veya birden fazla idare veya vergi mahkemelerine açılmış bulunan davalarda bağlantının varlığına taraflardan birinin isteği üzerine veya doğrudan doğruya mahkemece karar verileceği, bağlantılı davalardan birinin Danıştay’da bulunması halinde dava dosyasının Danıştay’a gönderileceği hükme bağlanmış, aynı Yasanın 39.maddesinin 2/a bendinde Danıştay’ın dava konusu uyuşmazlığı incelemeye yetkili dairesinin bağlantının bulunduğuna karar vermesi halinde davalardan birinin Danıştay’da açılmış ve çözümlenmesi Danıştay’ın görevine dahil bir uyuşmazlıkla ilgili ise davaların tümünün Danıştay’ da birleştirilerek görüleceği, 2/c bendinde ise Danıştay’ca verilen karar bağlantının bulunmadığı yolunda ise dosyaların ilgili mahkemelere geri gönderileceği belirtilmiş bulunmaktadır.

İdari Yargılama Usulünde, idari yargı yerlerine açılan birden fazla dava arasında bağlantıdan söz edilebilmesi için davaların tamamının aynı idari yargı yerinin yni yalnızca idare mahkemelerinin veya vergi mahkemelerinin, bu mahkemelerle birlikte ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay’ın görevine girmeleri koşulu yanında, davaların biri veya birkaçının sonucunun bir diğer davada yargı yerince yapılacak saptama ve değerlendirmelerle verilecek kararlara bağlı bulunması, diğer bir anlatımla davalara konu idari işlemlerin maddi ve hukuki sebeplerinde birlik veya davaların birine konu idari işlemin diğer davalara konu idari işlemlerin sebebi olması ve davaların tümünün yargılamanın aynı aşamasında bulunması da gerekmektedir. Aralarında tanımlanan anlamda ilişki bulunmayan davalar üzerinde bağlantıdan söz edilmeyeceği gibi aralarında bu anlamda ilişki bulunan davalardan birinin yargılamanın ilk aşamasını geçirmiş bulunması halinde de davalar arasında bağlantının varlığından söz edilemez.

Davacılar tarafından açılan dava sonucunda 1/1000 ölçekli imar planı dairemizin E:1993/3314 K.1997/2434 sayılı kararıyla iptal edilmiştir.

Olayda düzenleyici işlem olan imar planına karşı Danıştay’da dava açılmış olması nedeniyle bu düzenleyici işlemin uygulanmasına yönelik inşaatın durdurulmasına ve ruhsatının iptaline yönelik işlemlerin iptali istemiyle idare mahkemesinde açılan davaya ait dosyanın Danıştay’da açılan dava ile bağlantılı olduğu kabul edilerek dairemize gönderildiği anlaşılmakta ise de:

Genel nitelikteki düzenleyici işlemlerin iptali istemiyle açılan davaların varlığı, bu işlemlere dayanılarak tesis edilen sübjektif nitelikli tüm işlemlerden doğan uyuşmazlıklara ilişkin davaların çözümünde görev itibariyle yukarıda belirtilen nitelikteki davalarda 2577 sayılı Kanunun 38.ve 39.maddelerinde belirtilen alamda bağlantı olduğunun kabulünü gerektirmez.

İdare mahkemesinin inşaatın durdurulması ve ruhsatının iptaline ilişkin işlemlerin iptali istemini imar planı açısından ve imar mevzuatında yer alan diğer unsurlar yönünden de inceleyip araştırması gerekmektedir. Bu nedenle bu tür davaların çözümü de idare mahkemesine ait olacaktır.

Öte yandan bağlantı kararının sonucu olarak yargılama usulü de değişikliğe uğrayacağından ve mahkemece karar verilmesi halinde bu kararın temyiz usulü 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 48. ve 49.maddelerine göre farklı olacağından doğal hakim ilkesi uyarınca sözü edilen işlemlere karşı açılan davaların iare mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle Edirne 2. İdare Mahkemesinin 9.5.1996 günlü, E:1996/7, K:1996/266 sayılı bağlantı kararını içeren dava dosyasının 2577 sayılı Yasanın 39.maddesinin 2/c bendi uyarınca mahkemeye geri gönderilmesine 22.5.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.