Büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında yer almadığından, dava konusu işlemin yapının tahliye edilmesi suretiyle yıktırılmasına ilişkin bölümünde yetki yönünden mevzuata uyarlık bulunmadığı.
İstemin Özeti: Gaziantep İdare Mahkemesinin 19.12.1995 günlü, E:1995/163. K:1995/1421 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savcı Düşüncesi: Dava, imar planında otopark yerine isabet eden ve davacı tarafından düğün salonu olarak kullanılmakta olan taşınmazın estetik yönden sakıncalı olduğundan bahisle ruhsatının iptali için ilçe belediyesine yazı yazılması tahliye edilmesi için de gerekli tebligatın yapılarak yıktırılması yolundaki büyükşehir belediye encümeni kararının iptali dileğiyle açılmış, idare mahkemesince, davalı idarenin hissedarı bulunduğu taşınmaz hakkında imar uygulamalarına başlanılmaksızın yalnızca imar planında otopark alanına isabet ettiğinden ve estetik yönden sakıncalı olduğundan, bahisle tesis edilen dava konusu işlemin tahliye ve yıkıma yönelik bölümlerinde hukuka uyarlık görülmeyerek iptaline; ruhsatın iptali için ilçe belediyesine yazı yazılmasına ilişkin bölümünün de idari davaya konu olabilecek nitelik taşımadığından bahisle 2577 Yasanın 15/J-b maddesi uyarınca reddine karar verilmiş, kararın iptale ilişkin bölümü davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görevleri ve bu görevler arasındaki sınırlar 3030 sayılı Yasanın 6.maddesinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan maddenin A fıkrasında büyükşehir belediyelerinin görevleri sayılmış, (b) bendinde “Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemek” görevi belirtilmiş, B fıkrasında da ilçe belediyelerine ait görevler belirlenmiş ve (A) fıkrası dışında klan ve yürürlükteki mevzuatla belediyelere verilen bütün görevlerin ilçe belediyelerince yürütüleceği kurala bağlanmıştır. Buna göre büyükşehir belediyelerinin grevleri arasında yer almayan tahliye ve yıkım işlemlerinde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle idare mahkemesi kararının temyiz edilen bölümü sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … İli, … İlçesi, Binbaşı … Sokak, No:3’de yer alan taşınmazın imar planında otopark alanında kaldığından ve estetik yönden sakıncalı olduğundan bahisle inşaat ruhsatının iptali için ilçe belediyesine yazı yazılması ve anılan taşınmazın tahliye edilmesi suretiyle yıktırılması yolundaki 7.2.1995 günlü, 242 sayılı …
Büyükşehir Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, söz konusu taşınmazın yer aldığı alanın imar programına alınmak suretiyle uygulama yapılmaksızın, imar planında otopark alanında kaldığından ve estetik yönden sakıncalı olduğundan bahisle tesis edilen işlemin tahliye ve yıkıma ilişkin bölümünde mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline, inşaat ruhsatının iptali için ilçe belediyesine yazı yazılmasına ilişkin bölümünün ise idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmiş; b kararın iptale ilişkin kısmı davalı idarece temyiz edilmiştir. 3030 sayılı yasanın “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görevleri” başlıklı 6. maddesinin A fıkrasında, büyükşehir belediyelerine ait görevler sayılmış, (b) bendinde “Büyükşehir nazım imar planlarını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak, ilçe belediyelerinin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları tatbikat imar planlarını onaylamak ve uygulanmasını denetlemek” görevi belirtilmiş, B fıkrasında ilçe belediyelerine ait görevler belirlenmiş ve (A) fıkrası dışında kalan ve yürürlükteki mevzuatla belediyelere verilen bütün görevlerin ilçe belediyelerince yürütüleceği hükme bağlanmıştır.
Sözü edilen yasanın “İhtilafların Çözümü” başlıklı 24.maddesinde, ilçe belediyelerinin kendi aralarında veya büyükşehir belediyesi ile aralarında ihtilaf çıkması veya ilçe belediyeleri arasında farklı uygulamalar bulunması halinde, bu ihtilaf ve farklı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla, büyükşehir belediye meclisinin yönlendirici ve düzenleyici tedbirleri almaya yetkili olduğu, büyükşehir belediye meclisi toplantı halinde değilse, bu yetkinin büyükşehir belediye encümenine ait olduğu, b konuda büyükşehir belediye meclisi veya büyükşehir belediye encümenince alınan kararların ilgili belediye veya belediyelerce derhal uygulanacağı hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yar alan Yasa hükümleri ile büyük şehir belediyelerinin yetkileri ayrıntılı olarak düzenlenmiş ve bu hükümler dışında imar ile ilgili konularda düzenleme yapma yetkisi verilmemiştir.
Bu durumda, büyük şehir belediyelerinin görevleri arasında yer almadığından, dava konusu işlemin yapının tahliye edilmesi suretiyle yıkılmasına ilişkin bölümünde yetki yönünden mevzuata uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle uyuşmazlık konusu işlemin kısmen iptali yolundaki mahkeme kararının anılan bölümünde sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.
Davanın kısmen reddi, kısmendi işlemin iptali yolundaki Gaziantep İdare Mahkemesinin 19.12.1995 günlü. E:1995/163, K:1995/1421 sayılı kararının temyiz eilen bölümünün yukarıdaki gerekçeyle onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 24.6.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.