1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1996/4206 K: 1997/1996


İmar planında kamunun kullanımına ayrılmış olan ve 100 metrelik sahil şeridi içerisinde kalan alanın 3830 sayılı Yasa ile 3621 sayılı Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve ilgili yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra imar planında değişiklik yapılması suretiyle yapılaşmaya açılamayacağı.

İstemin Özeti: Aydın İdare Mahkemesinin 8.3.1996 günlü, E:1994/1662 K:1996/106 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savcı Düşüncesi: Davacıya ait parselin yeşil alandan turistik tesis alanına dönüştürülmesine ilişkin 20.6.1994 günlü revizyon imar planının iptali istemiyle açılan davayı reddeden Aydın İdare Mahkemesinin 5.3.1996 günlü E-.94/1662, K:96/106 sayılı kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir. 3830 sayılı Kıyı Kanunu ve anılan kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikteki hükümler bunların yürürlük tarihlerinden önceki imar planlarında yapılaşmaya hak tanınmış ancak henüz yapılaşmamış alanların düzenlenmesine ilişkin olup, planda yapılaşmayı yasaklayan amaçlara tahsis edilmiş alanları kapsamadığından olayda mevcut imar planında kamunun kullanımına ayrılmış olan bir taşınmazın Kıyı Kanununun ve anılan kanuna ilişkin yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe girmesinden sonra yakarıda belirtilen kurallara aykırı olarak planda değişiklik yapılmak suretiyle kamu yararına aykırı biçimde turistik tesis alanına dönüştürülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile davanın reddine ilişkin idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, davacıya ait … İlçesi, l pafta, 223 ada, 13 sayılı parselin karşısında bulunan Adalet Bakanlığı sosyal tesis alanı ile ilkokul alam arasında kalan taşınmazın yeşil alandan turistik tesis alanına dönüştürülmesine ilişkin 20.6.1994 günlü revizyon imar planının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince: uyuşmazlık konusu alana ilişkin imar planı incelendiğinde, resmi kurum alanları turistik tesis alanları olarak yapılaşmaların öngörüldüğü ve %50’yi aşan yapılaşma dikkate alındığında planın bir bütünlük taşıdığı, bilirkişi raporunda taşınmazın yeşil alandan çıkarılarak turistik tesis alanına ayrılmasının planlama ilkelerine uymadığı belirtilmiş ise de, yeşil alan kararında kişilerin planın getirdiği nimetlerden eşit olarak yararlanması ve külfetlerine de eşit olarak katılması ilkesine uyarlık bulunmadığı, ayrıca yaklaşık 1600 m’lik taşınmazın büyüklük bakımından da yeşil alan olarak ayrılmasının isabetli olmadığı ve kamu açısından istenilen yararı sağlamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 3830 sayılı Kıyı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda sahil şeridi, kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğindeki alan olarak tanımlanmış, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelikte de sahil şeridinin birinci bölümünün, sadece açık alanlar olarak düzenlenen yeşil alan, çocuk bahçesi, gezinti alanları, dinlenme ve yönetmelikte tanımlanan rekreatif alanlardan ve yaya yollarından oluşan, kıyı kenar çizgisinden itibaren, kara yönünde yatay olarak 50 metre genişliğinde belirlenen alan olduğu, ikinci bölümünün, sahil şeridinin birinci bölümünden sonra kara yönünde yatay olarak en az 50 metre genişliğinde olmak üzere belirlenen ve üzerinde sadece Kanunun 8.maddesinde ve bu yönetmelikte tanımlanan toplumun yararlanmasına açık günübirlik turizm yapı ve tesisleri, taşıt yolları, açık otoparklar ve arıtma tesislerinin yer aldığı bölüm olduğu kurala bağlanmıştır.

Kıyı Kanunu ve ilgili yönetmeliğin kimi maddeleri, yürürlük tarihlerinden önceki imar planlarında yapılaşma öngörülmüş ancak henüz yapılaşmamış alanların düzenlenmesine yönelik olduğundan, planda yapılaşmayı yasaklayan amaçlara tahsis edilmiş taşınmazları kapsamamaktadır. Bu nedenle mevcut imar planında kamunun kullanımına ayrılmış bir taşınmazın, sözü edilen yasa ve yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe girmesinden sonra, imar planında değişiklik yapılması suretiyle yakarıda değinilen kurallara ters düşen amaçlara tahsis edilmesi mümkün değildir.

Öte yandan, dava dosyasında bulunan bilirkişi raporunun incelenmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmazın dik topografyası ve bitki örtüsü ile görsel değerleri zengin, kıyının bitişiğinde boş bir alan olduğu, … nüfusunun hızla arttığı gerçeği karşısında kıyının açık alan olarak korunmasının gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda önceki imar planında yeşil alan olarak belirlenen ve 100 metrelik sahil şeridi içerisinde kalan dava konusu taşınmazın yukarıda belirtilen esaslara v kamu yararına aykırı olarak turistik tesis alanına dönüştürülmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından aksine verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Aydın İdare Mahkemesinin 8.3.1996 günlü. E:1994/1662 K:1996/106 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.