İmar planı değişikliği ile uyuşmazlığa konu taşınmazda öngörülen pazar yeri alanı kaldırılmış ise de, taşınmazın yer aldığı bölgede herhangi bir otoparkın bulunmaması, bu alanda otoparkın acil bir ihtiyaç olduğunun anlaşılması karşısında taşınmazın pazar yeri alanından çıkarılarak otopark alanı olarak belirlenmesinde üstün kamu yararı bulunduğu sonucuna varıldığından, işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında isabet görülmediği
… İdare Mahkemesinin … günlü, 1996/630 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Dava, … İli, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde bulunan ve imar planında pazar alanına ayrılan taşınmazın çok katlı otopark alanı olarak belirlenmesi yolundaki 1/1000 ölçekli imar planı değişikliğinin onaylanmasına ilişkin … günlü, … sayılı belediye meclisi kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu alandan kaldırılan pazar yerinin başka herhangi bir yerde plana işlenmediği, otopark giriş ve çıkışlarının davacı yapısının bulunduğu taraf olan 7 metrelik yoldan verildiği, bunun ise İmar Yönetmeliğinin 23/3.maddesi uyarınca, taşıt yolları için minimum 10 metre genişliğin sağlanması şartına aykırı bulunduğu, 7 kat olarak öngörülen otopark ile yine 7 katlı binaların arasındaki yolun 17 metre ve daha geniş olması gerektiği bölgede otoparka ihtiyaç var ise de işlemin mevzuata aykırı bulunduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İmar planları, insan, toplum, çevre ilişkilerinde kişi ve aile mutluluğu ile toplum hayatını yakından etkileyen fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amacıyla hazırlanmaktadır.
İmar planlarının yargısal denetiminde de bütün bu konulara uyulup uyulmadığının, taşınmazın yer, büyüklük, konum ve işlevi açısından imar planında ayrıldığı amaca, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı açısından uygun olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu imar planı değişikliği ile ticaret merkezlerinin yoğun olduğu bölgede otopark bulunmaması nedeniyle bu ihtiyacı karşılamak amacıyla kamu yararı göz önünde tutularak belediyeye ait pazar yeri olan taşınmazın otopark alanına dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır.
İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 21.maddesinde, imar planlarında bulunan sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişikliklerinin zorunlu olmadıkça yapılamayacağı, zorunlu hallerde bir sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılmasının ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde eşdeğer yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Olayda imar planı değişikliği ile pazar yeri alanı kaldırılmış ise de, bunun yerine yine kent için önemli bir kamu hizmetinin karşılanması amacıyla otopark yeri öngörülmüş bulunduğundan, anılan hizmetler arasında üstün kamu yararı açısından karşılaştırma yapmak gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden, taşınmazın yer aldığı bölgede açık veya kapalı herhangi bir otoparkın bulunmadığı, ticari ve resmi kurumların yer aldığı bu alanda otoparkın kent için acil bir ihtiyaç olduğunun anlaşılması karşısında, taşınmazın otopark alanı olarak belirlenmesinde üstün kamu yararı bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda da plan değişikliği işleminde üstün kamu yararı bulunduğunun vurgulandığı anlaşıldığından işlemde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, her ne kadar bilirkişi raporunda plan değişikliği ile otopark giriş ve çıkışlarının davacıya ait yapının bulunduğu taraftaki 7 metrelik yoldan verildiği, oysa İmar Yönetmeliği gereğince taşıt yollarının minimum 10 metre olması gerektiği belirlenmişse de, dosyanın incelenmesinden, söz konusu yolun sadece otoparka giriş ve çıkışı düzenleyen bir yol olarak öngörüldüğü, otopark alanının çevresinde taşıt yollarının bulunduğu ve yolun önceden de bu taşıt yollarını bağlayan bir ara yol niteliğinde olduğu anlaşıldığından işlemde bu yönden de imar mevzuatına aykırılık bulunmamaktadır.
İdare Mahkemesince belirtilen hususlar göz önünde bulundurulmaksızın dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesinin … günlü, 1996/630 sayılı kararının BOZULMASINA, karar verildi.