1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1996/474 K: 1996/4386 T: 16.10.1996


Belediye meclis kararına karşı 1580 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca yapılan itiraz dava yolu olmayıp idari bir itiraz olduğu, itiraz yargı görevi değil, idari bir görev olduğundan ilgililer meclis kararına karşı doğrudan doğruya iptal davası açabilecekleri gibi anılan yasa hükmüne göre itiraz yoluna başvurarak il idare kurulundan ilgili kararın incelenmesini isteyebileceklerinden ve il idare kurullarının da bu kararı inceleme yetkileri bulunduğundan, aksi yöndeki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

İstemin Özeti: İstanbul 6.İdare Mahkemesinin 25.9.1995 günlü , E:1994/1768, K:1995/1193 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi … Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden davanın imar planı ile ilgili belediye meclis kararına 1580 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca yapılan itirazın reddine ilişkin il idare kurulu kararının iptali istemiyle açıldığı ve İdare Mahkemesince yetki yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal kararı verildiği anlaşılmaktadır. 1580 sayılı Yasanın 73. maddesine göre, belediye meclislerinin kesin kararlarına karşı son ilan tarihinden itibaren on gün içinde belediye başkanları ile diğer ilgililer tarafından il merkezi olmayan beldelerde valiliğe yapılan itirazların il idare kurulunca karara bağlanacağı kurala bağlanmıştır. Buradaki söz konusu itiraz dava yolu olmayıp, idari bir itiraz yolu olduğu, bu itirazın incelenmesine ilişkin olarak il idare kuruluna verilmiş görev de yargı görevi değil idari bir görev olduğundan yapılan itiraz üzerine bu konuda il idare kurulunca yapılan inceleme sonucunda verilen kararın bir idari işlem olması nedeniyle yargısal denetime tabi tutulması Anayasanın 125.maddesi gereği olduğundan aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı … Düşüncesi: İmar planı değişikliğiyle ilgili belediye meclisi kararını 1580 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca itiraz üzerine iptal eden il idare kurulu kararının, yetki yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptali yolundaki idare mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

1580 sayılı Yasanın 73.maddesinde, belediye meclislerinin kesin kararlarına karşı son ilan tarihinden itibaren on gün içinde, belediye başkanları ve diğer ilgililer tarafından il merkezi olmayan beldelerde valiliğe, il merkezi olan yerlerde İçişleri Bakanlığına başvurularak itiraz edilebileceği; valiliğe yapılan itirazların kaymakamın görüşü alındıktan sonra il idare kurulunca, bakanlığa yapılan itirazların valinin görüşü alındıktan sonra Danıştayca karara bağlanacağı kurala bağlanmıştır. Görüldüğü gibi il idare kurulunun bu maddeden kaynaklanan görevi il merkezi olmayan belde belediyelerinin kesin meclis kararlarına yapılacak itirazların incelenmesine ilişkindir. Söz konusu itiraz dava yolu olmayıp, idari bir itiraz yoludur. Bu itirazın incelenmesine ilişkin olarak il idare kuruluna verilmiş görevde yargı görevi değil, idari görevdir. 2576 sayılı Yasanın 15. maddesinde, İdare ve Vergi Mahkemelerinin görev alanına giren ve kanunlarla çeşitli kurul ve komisyonlara verilen yetkiler bu mahkemelerin göreve başladığı tarihte sona erer şeklinde yer alan hükümle kastedilenin de o kurul veya komisyonların yargısal nitelikteki görev ve yetkileri olduğunda kuşku yoktur.

3194 sayılı Yasanın 8. maddesinin b fıkrasında imar planlarının belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe gireceği öngörülmüş olup, belediye meclislerinin imar planıyla ilgili onaya tabi olmayan kesin kararlarının da 1580 sayılı Yasanın 73. maddesi kapsamında il idare kurulunca incelenmesi mümkündür.

Öte yandan 3194 sayılı Yasanın 8. maddesinin b fıkrasında imar planıyla belediye meclisi kararlarına karşı bir idari itiraz yolu daha öngörülmüştür. Buna göre bir aylık ilan süresi içinde imar planlarına karşı belediyeye yapılacak olan bu itirazın belediye meclisince karara bağlanması gerekmektedir.

İlgililerin istedikleri idari itiraz yolunu kullanabilmeleri mümkündür. Bu itiraz yollarına başvurmaları doğruca mahkemeye başvurma haklarını yok etmeyeceğinden isterlerse iptal davası açma yoluna da gidebilirler.

Açıklanan nedenlerle imar planı değişikliğiyle ilgili belediye meclisi kararını 1580 sayılı Yasanın 73.maddesi kapsamında il idare kurulunun inceleme yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolundaki temyize konu idare mahkemesi kararında isabet görülmediğinden bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince tetkik hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, … Köyü, … arkası mevkii, 332 (eski 131) ada, 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin 1/1000 ölçekli imar planının onayı yolundaki 17.9.1994 günlü, 1994/1-b sayılı Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin il idare kurulunun 20.10.1994 günlü 1994/167 sayılı kararının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince, imar planı konusunda alınan belediye meclisi kararının ilgili idarenin onayı üzerine kesinleşmesi nedeniyle kesin karar niteliğinde bulunmadığı, 1580 sayılı Yasanın 73. madde kapsamında idari itiraz yoluna gidilemeyeceği sonucuna varılarak bu konuda yetkisi bulunmayan il idare kuruluna yapılan itiraz üzerine bu kurulca, 1580 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca belediye meclisi kararı incelenerek başvurunun reddi yolundaki işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı diğer taraftan imar planının iptali istemiyle de dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle işlemin yetki yönünden iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

1580 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesinde; Beledıye meclisleri tarafından ittihaz edilen mukarrerattan 71 ve 72. maddelerde yazılı olan hususattan gayri mevadda mütaallik meclis mukarrerata katidir. Ancak bu kabil mukarrerata usulen ilan tarihinden itibaren on gün zarfında vilayet merkezi olmayan beldelerde belediye reisi veya alakadarlar tarafından vilayete, vilayet merkezi olan beldelerde belediye reisi veya alakadarlar tarafından dahiliye vekaletine müracaatla itiraz olunabilir. Vilayete işar olunan itirazlar kaymakamın mütalası alındıktan sonra vilayet idare heyetince nihayet on beş gün zarfında; vilayet merkezi olan beldelerde vekalete yapılan itirazlar valinin mütalaası alındıktan sonra, nihayet bir ay zarfında Şurayı Devletçe tetkik ve bir karara raptolunur. Yapılan itiraz ve müracaatların yukarıda yazılı alakadar makamlarca tetkiki neticesine kadar vali meclis kararlarının tatbik ve icrasını tehir ettirebilir kuralı yer almış bulunmaktadır.

Yukarıda yer alan yasa kuralına göre belediye meclisinin 1580 sayılı Yasanın 71 ve 72. maddelerinde belirtilen kararları dışında almış olduğu diğer kararların kesin olduğu, ancak bu kararlara karşı belediye başkanının ve ilgililerin istekleri halinde 10 gün içerisinde valiliğe veya İçişleri Bakanlığına itiraz edebilecekleri, bu itirazların il idare kurulunca ya da Danıştayca karara bağlanacağı belirtilmiş olup, bu maddenin içeriğinden valiliğe veya bakanlığa başvuru için bir zorunluluk bulunmadığı, belediye meclisi kararlarının kesin olduğu ve ilgililerin bu kesin karara karşı doğrudan yargı yoluna başvurabilecekleri gibi dilerlerse itiraz yolunu kullanabilecekleri de açıktır.

Bu durumda, söz konusu itiraz dava yolu olmayıp, idari bir itiraz yolu olduğundan itirazın incelemesine ilişkin olarak il idare kuruluna verilmiş görev yargı görevi değil idari bir görevdir. Bu nedenle ilgililer doğrudan doğruya iptal davası açabilecekleri gibi 1580 sayılı Yasanın 73 üncü maddesine göre itiraz yoluna da başvurarak il idare kurullarından ilgili belediye meclisi kararının incelenmesini isteyebilecekleri ve il idare kurullarının da bu kararları inceleme yetkileri bulunduğundan aksi yöndeki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle İstanbul 6. İdare Mahkemesinin 25.9.1995 günlü, E:1994/1768, K:1995/1193 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 16.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.