1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1996/5742 K: 1997/4865 T: 10.11.1997


Davacı tarafından ruhsatsız olarak yapılan inşaatın meraya tecavüzlü kısımlarının yıkımı yolundaki belediye başkanlığı işlemi, 775 s. Kanun’un 18. maddesi uyarınca hukuka uygundur.

İstemin Özeti: Konya İdare Mahkemesinin 22.5.1996 günlü, E: 1995/1618, K: 1996/581 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, … 20 pafta, 801 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan çardak, garaj ve çoban evinin parsel dışına taşan kısımlarının yıktırılmasına ilişkin 23.10.1995 günlü, 2819 sayılı belediye başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, anılan taşınmazların bitişiğinde bulunan mera vasfındaki taşınmaza tecavüz etmesi nedeniyle … Kaymakamlığının 8.6.1992 günlü, 2 sayılı kararı ile tecavüzün men’ine karar verildiği, dava konusu yıkım kararının kaymakamlığın vermiş olduğu men kararının uygulanmasına ilişkin olduğu, mülki idare amiri tarafından verilen tecavüzün önlenmesine ilişkin kararların infaz ve takibin karar veren mülki idare amirlerinin görev ve yetki alanı içerisinde olduğu, mevzuatta bu kararların belediyelerce infazının yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, imara aykırı yapıların ise 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesindeki usul çerçevesinde belediye encümeni kararıyla yıktırılabileceği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1580 sayılı Belediye Kanunu’nun belediye hududu dahilinde belediyelere ait mallar başlıklı 159. maddesinde “Belediye sınırı içinde sahipsiz arazi mahiyetindeki seyrangah, harman yeri, çayır, Mera, koruluk ve bataklıkların ve belediye marifetiyle deniz, nehir ve gölden doldurulmuş olan yerlerin ve yıkılmış kale ve kulelerin metruk arsaları ve enkazının tasarruf idare ve nezareti kaffei hukuk ve vecaibi ve varidatı ile beraber belediyelere devrolunur” hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan 775 sayılı Yasa’nın 18. maddesinde, bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra, belediye sınırları içinde veya dışında belediyelere, Hazineye, özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak daimi veya geçici bütün izinsiz yapıların inşa sırasında olsun veya iskan edilmiş bulunsun hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın belediye veya devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılacağı kurala bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacıya ait çardak, garaj ve çoban evinin parsel dışına taşarak 1580 sayılı Yasa uyarınca belediye kurulması üzerine belediyeye devrolunan meraya tecavüzlü durumda bulunduğu, 23.10.1995 günlü, 2819 sayılı belediye başkanlığı işlemi ile anılan taşınmazların parsel dışına taşan kısımlarının yıkılmasının davacıya bildirildiği, bu işlemden sonra davacının tecavüzlü durumda bulunan kısımları belediyeden devralma talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacı tarafından ruhsatsız olarak yapılan inşaatın Meraya tecavüzlü kısımlarının yıkımı yolundaki belediye başkanlığınca tesis edilen işlemde 775 sayılı Yasa’nın 18. maddesine aykırılık bulunmadığından temyize konu idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle Konya İdare Mahkemesinin 22.5.1996 günlü, E:1995/1618, K:1996/581 sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.