1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1996/5807 K: 1997/5378 T: 27.11.1997


İmar planında gösterilmeyen, bütünlüğü ve görünüşü estetik yönden bozan, statik ve mukavemet hesapları yaptırılmayan, tasdikli projeye aykırı olarak binanın ortak yerinde yapılan ve kapalı hacim oluşturan, ruhsatsız ilave yapının; belediyeden izin alınmak suretiyle yapılacak yapılar kapsamına da girmediği tespit edildiği takdirde, İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca İdare tarafından yıktırılması (yıkımı) gerekir.

İstemin Özeti: İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 27.6.1996 günlü, E:1995/861, K:1996/1014 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü: Dava, … Sokak, 106 pafta, 1249 ada, 72 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ruhsata aykırı olarak yapılan ilave kısımların yıkımına ilişkin 21.3.1995 günlü, 56/18-B sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu taşınmazda 1 no.lu bağımsız bölümün bulunduğu kısma yaklaşık 11-12 yıl önce ön ve yan balkonun tamamını kaplayacak biçimde kenarları açık çelik kolon, kiriş ve çelik açık kirişlerinden oluşan üzeri branda bezi ile örtülü bir yapı inşa edildiği, böyle bir yapının İmar Kanunu ve imar yönetmeliklerinde tanımlanan pergole kavramından farklı bir nitelik taşıdığı vurgulanmakta ise de, anılan yapının pergole kavramı içerisinde düşünülmesinin gerekeceği, … İmar Yönetmeliğinin 7.23 maddesinde “bahçelerde yapılması istenen pergole, havuz, kameriye ve basit set gibi tesislerin inşasına ve parsel sınırlarını aşmayan genişliği 1.00 metreyi geçmeyen kuranger yapılmasına belediyelerce izin verilebileceğinin hüküm altına alındığı, bu hüküm uyarınca belediyeden izin alınmadan yapılan pergolenin ruhsatsız inşaat gibi nitelendirilerek İmar Kanununun 32. maddesi hükmünün uygulandığı anlaşıldığından dava konusu ilave kısımların yıkıma ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığının ilgili idarece tespiti halinde belediye ve valiliklerce o andaki imar durumu tespit edilen yapının mühürlenerek inşaatın derhal durdurulacağı, durdurmanın yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı, bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibinin yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak belediyeden veya valiliklerden mührün kaldırılmasını isteyebileceği, ruhsata aykırılık olan yapıda bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonucunda anlaşılır ise, mührün belediye veya valilikçe kaldırılacağı ve inşaatın devamına izin verileceği, aksi halde ruhsatın iptal edileceği, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan binanın belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip belediye veya valilikce yıktırılacağı ve masrafın yapı sahibinden tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, tasdikli projesine aykırı olarak binanın ortak yerlerinden olan ön ve yan bahçelerin pergole ile kapatıldığı ve yan bahçede kapalı alan oluşturulduğunun 17.1.1995 günlü tutanakla tespit edilerek mühürlendiği, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda özetle; dava konusu taşınmazda 1 no.lu bağımsız bölümün bulunduğu kısma inşa edilen yapının İmar Kanunu ve yönetmeliklerinde belirtilen pergole kavramından farklı bir nitelik taşıdığı, özellikle 4.60 metre gibi açıklığı bulunan bir yapının mutlaka statik ve mukavemet hesabının yapılıp belediye yetkilisine onaylatılarak inşa edilmesinin gerektiği, yapılan bu kısmın estetik yönden uygun bulunmadığı, sonuç olarak yapının bir statik ve mukavemet projesi hazırlanarak belediyeden izin istenmesi durumunda, imar planında ayrık düzende yapılaşma getirilmesi, bu neviden bir yapının statik ve mukavemet hesap gerektirmesi, yapının yapıldığı yerin tüm kat maliklerinin ortak yeri olması, böyle bir yapılaşmanın imar planında gösterilmemesi ve ayrıca bütünlüğü ve görünüşü estetik yönden bozması nedeni ile belediyenin bu tür bir yapıya izin veremeyeceği görüşüne yer verildiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, pergole kavramı içerisinde nitelendirilemeyecek kapalı hacim oluşturan yapının … İmar Yönetmeliğinin 7.23. maddesinde belirtilen belediyeden izin alınmak suretiyle yapılacak yapılar kapsamına da girmediği açık olduğundan ruhsatsız ilave kısımların 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkımına ilişkin işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından, idare mahkemesince dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle İstanbul 1. İdare Mahkemesinin 27.6.1996 günlü, E:1995/861, K:1996/1014 sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 27.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.