Yoldan arta kalan taşınmazın özel mülkiyete konu olması halinde 3194 sayılı yasanın 17. maddesinin uygulanamayacağı
Dava, davacının maliki olduğu … sayılı parsel ile 4 sayılı parsel için konulan tevhid şartının kaldırılması, bunun mümkün olmaması halinde 15-20 m2 yüzölçümlü 4 sayılı parselin kamulaştırılarak 3194 sayılı İmar Kanununun 17.maddesi uyarınca kendisine satılması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; davalı idarece 3194 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca yapılacak herhangi bir işlemin bulunmadığı belirtilerek davacının başvurusunun reddedildiği, 2981 sayılı Yasa ile getirilen ve ilgili yönetmelikte tanımlanan ıslah imar planlarının ve bu planların uygulanmasına yönelik işlemlerin amacının düzensiz ve sağlıksız biçimde oluşmuş yapı topluluklarının bulunduğu alanlarda ve yerleşme alanı olan veya olabilecek yerlerde dengeli, düzenli, sağlıklı gelişmenin yönlendirilmesini mevcut durumun da dikkate alınarak sağlanması olduğu, ıslah imar planında ve uygulanmasında ana ilke mevcudun korunması ve sağlıklı bir yerleşim temini olup bunun sağlanabilmesi için belediye ve valiliklerin gerekli düzenleme veya düzeltmeleri yapabileceklerinin tabi olduğu, ıslah imar planı ve uygulaması yapıldığında imar parseli oluşturmak idarenin görevi olup, 2981 sayılı Yasa kapsamında uygulama ile çözüm üretmek gerekirken sadece tevhid şartı koyarak ihtilafların çözümünün parsel maliklerine bırakılarak çözümsüzlük üretecek şekilde işlem tesisinde anılan yasal düzenlemeler karşısında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
3194 sayılı Kanunun 17.maddesinde, belediye veya valilik,kendi malı olan veya imar planlarının tatbiki sonucu kamulaştırmadan artan parçalarla, istikameti değiştirilen veya kapanan yol veya meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayan parçaların imar planına uygunluğunun sağlanması amacıyla bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satışının yapılabileceği öngörülmüştür.
Anılan madde de, imar planına uygunluğun sağlanması amacıyla müstakil inşaata elverişli olmayan belediyeye ait taşınmazların bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satışının yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda, 3 parsel sayılı taşınmazın maliki olan davacı, kendi taşınmazı ile tevhid şartı konulan 4 sayılı parselin yukarıda anılan yasa hükmüne göre kendisine satışının yapılması için başvuruda bulunmuş ise de, yoldan arta kalan 4 sayılı parselin özel mülk olması nedeniyle 3194 sayılı Yasanın 17.maddesi uyarınca işlem tesis edilme olanağı bulunmamaktadır.
Ayrıca uyuşmazlık konusu taşınmazı da kapsayan alanda halen geçerli olan imar planı uyarınca parselasyon işlemi yapılıp yapılmadığı, imar planı veya imar durum belgesi veya başka idari bir işlemle anılan taşınmaza tevhit şartı getirilip getirilmediği, tevhit şartı imar planı ile getirilmiş ise tevhit şartının kaldırılmasına ilişkin başvurunun imar planı değişikliği istemi olarak, tevhit şartı imar durum belgesi veya başka bir idari işlemle getirilmiş ise davacı isteminin bu işlemlerin iptali istemi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, bu hususların incelendikten sonra yeniden karar verilmesi gerektiğinden eksik incelemeye dayalı idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, İstanbul 1.İdare Mahkemesinin 31.3.1997 günlü, 1997/372 sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine karar verildi.