1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1997/6678 K: 1998/6744 T: 23/12/1998


İmar planlarının yargısal denetimi sırasında bugünün yanı sıra gelecekte sağlıklı ve düzenli bir çevre oluşturulması çabası açısından birlikte ele alınarak değerlendirilmesi ve böylece imar planlarının temel amaçlarından biri olan kamu yararı ilkesinin gözetilmesi gerektiği

…İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.

Dava, …, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak … günlü, … sayılı belediye meclisi kararı ile onanan 1/1000 ölçekli Yeni … Yolu-… Yolu güzergah imar planının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ile dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu planla 2981 sayılı Yasa ve Yönetmeliği uyarınca bu alandaki fiili durum dikkate alınarak yapılan ıslah imar planı kararlarına ve mevcut dokuya yabancı bir ulaşım sistemi getirildiği, davacıya ait taşınmazın … Sokağının kaldırılması ile mahreç alamaz durumda bırakıldığı, mevcut dokudaki ulaşım sisteminin ve imar adalarının yeterli ve uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun bulunmayan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş; bu karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Günümüzde plansız ve aşırı hızlı kentleşme olgusu sağlıklı kentleşmenin önündeki en ciddi engeldir. Kentsel gelişmenin yönlendirilmesinde en temel araçlardan biri olan imar planlaması ile kentsel gelişmenin yakın gelecekteki temel fiziksel özelliklerini oluşturan “yönü, şekli ve büyüklüğü” ile ilgili belirlemeler yapılmaktadır.

İmar planı hazırlığının ve uygulamasının kentsel büyümenin önünde gitmesi gereği açıktır. Kentsel planlama sürecinde, zorlayıcı, kısıtlayıcı ve yönlendirici kararların tümü birden rol oynar. Çağdaş bir kentin oluşturulması ve yaşatılması için varlığı zorunlu olan ve aşırı yapılaşmanın etkisinden korunması gereken, kentin bütününe hizmet verecek, kent estetiği ve kentleşme kalitesini yükseltici sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla park, çocuk bahçeleri, oyun alanları, günü birlik kullanım alanları, piknik ve rekreasyon alanlarının oluşumu bu yolla sağlanabilir.

Bu bağlamda, kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla üretilmiş birer belge niteliğinde olan imar planları mevzuatta ve yargı içtihatlarında yöre halkının sağlığını ve çevreyi korumak, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını, iyi yaşama düzenini, çalışma koşullarını ve güvenliğini sağlamak amacıyla, ülke, bölge ve şehir verilerine göre oturma, çalışma, dinlenme ve ulaşım gibi kentsel fonksiyonlar arasında mevcut ve sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak için varsa kadastro durumu da işlenmiş, onaylı haritaların kopyaları üzerine nazım plan ve uygulama planı olarak düzenlenip onaylanmış metinler olarak tanımlamaktadır.

Dava, … günlü, … sayı ile onanlı 1/1000 ölçekli … Islah İmar Planı kapsamında olan davacıya ait … pafta, … ada, … sayılı parsele yönelik … günlü, … sayılı belediye meclisi kararı ile kabul edilen …-… yolu güzergah imar planının iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince karara dayanak alınan ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, ıslah imar planındaki 10 metrelik yolların genişletilerek 15 metreye çıkarılmasının ulaşım sistemi açısından gerekli olmadığı, mevcut yolların bugünün koşullarında yeterli bulunduğunun ayrıca ıslah imar planındaki… Sokağının kaldırılması nedeniyle davacı taşınmazının mahreçsiz kaldığının belirtildiği görülmektedir.

İmar planlarının yargısal denetimi sırasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararı kriterlerinin yanısıra özelliği itibariyle imar planının bütünlüğü, genel yapısı, kapsadığı alanın nitelikleri ve çevrenin korunması gibi olguların yanısıra “üstün kamu yararı” ilkesinin de gözetilmesi zorunludur.

Dava konusu olayda, mahkemece mevcut durumun bugünün koşularında yeterli olduğu yönünde saptamada bulunulmasına karşın plan bütünlüğünde yörenin bugünün yanısıra gelecekte de sağlıklı ve düzenli bir çevre oluşturulması çabası açısından birlikte ele alınarak değerlendirilmediği, böylece imar planlarının temel amaçlarından bir olan kamu yararının korunması ilkesinin gözardı edildiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Bu durumda, planlanan yörenin tüm çevre, ulaşım, trafik gibi ilişkileriyle bugünkü durumu, olanakları ve ilerideki gelişmesi göz önünde bulundurulmak suretiyle kapsamlı bir biçimde ele alınarak incelenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, dava konusu taşınmazın mahreçsiz kalması durumu ileride imar planına uygun olarak yapılacak parselasyon işlemi sırasında göz önünde bulundurulacak bir konudur.

Diğer taraftan, davalı idarece temyiz dilekçesinde, nazım imar planı değişikliği yapılarak davacının maliki olduğu taşınmazın Özel Planlama Alanı olarak belirlenen bölgede kaldığı ve dava konusu planın geçersiz olduğu ileri sürüldüğünden bu husus da açıklığa kavuşturulmalıdır.

Açıklanan nedenlerle …İdare Mahkemesinin … günlü, … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.