Parselasyon işlemi sırasında aynı düzenleme alanın bulunan davacıya ait parsellerin birlikte değerlendirilmesinde ve parsellerin toplam yüzölçümleri üzerinden düzenleme ortaklık payı alınarak imara uygun parseller oluşturulup eski yerlerinden tahsis yapılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı.
İstemin Özeti: Bursa 2.İdare Mahkemesinin 31.12.1997 günlü, E: 1996/339. K: 1997/1115 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Tetkik Hakimi Leyla Kodakoğlu’nun Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı Aynur Şahinok’un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde Öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay 6. Dairesisince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Duruşma yapılmasına gerek görülmedi. Dava Beldesi, … Mahallesinde, 2981 sayılı Yasanın 10/c maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminin eski 4704 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının ve bu parselasyona yapılan itirazın reddedilmesine ilişkin 2.4.1996 günlü, 130 sayılı beleydiye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesinden, davacının 3 adet parselinin parselasyona tabi tutulduğu ve her bir parselden eşit oranda düzenleme ortaklık payı alınması gerekirken farklı oranlardaalındığı, parsellerin konumları nedeniyle değerlerinin farklı olduğu, daha değerli yerde bulunan parselden daha fazla, değersiz yerdeki parselden ise çok daha az oranda düzenleme ortaklık payı alınarak eşdeğerde tahsis yapılmadığı anlaşıldığından, 4704 parsel sayılı 165 m2 yüzölçümlü değerli yerdeki taşınmaza yeni 357 ada, 1 parsel numarası verildiği ve 85 m2 yüzölçümlü olarak oluşturulduğu ve bu değerli parselde oluşan mağduriyetin eşdeğerde olmayan 2968 ve 2985 parsel sayılı taşınmazlar ile giderilmeye çalışıldığı anlaşıldığından, parselasyonun eşitlik ilkesine de aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 4704, 2968 ve 2985 parsel sayılı üç adet taşınmazının parselasyon işlemi kapsamında bulunduğu, toplam yüzölçümü 1096 m2′ olan taşınmazlardan, yöre için hesaplanan % 20 oranında toplam 226.90 m2’lik düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra kalan 881.56 m2″lik taşınmazın eski yerlerinde oluşturulan parsellerin müstakil olarak tahsis edilmesi suretiyle karşılandığı, fazladan verilen 11 m2’lik kısım için ise davacı aleyhine ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır.
4704 parsel sayılı taşınmazın daha değerli bir konumda bulunduğu, bu yerden düzenleme ortaklık payı alındıktan sonra 131.18 m2 pay kalmış ise de. eski taşınmazın büyük bir kısmının yol alanında kalmış olması nedeniyle yol alam dışında kalan kısmının daha küçük bir parsel haline getirildiği ve 85 m2’lik müstakil bir imar parseli olarak davacıya tahsis edildiği, eksik verilen 46.18 m2′ lik kısmının ise yol alanında kalmış olması nedeniyle eski yerinden verilmesi olanağı bulunmadığından ve başka bir yerden verilmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle, aym düzenleme alanında bulunan davacıya ait eski 2968 ve 2985 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte değerlendirildiği ve bu taşınmazların bulunduğu yerde oluşturulan ve müstakil olarak davacıya tahsis edilen 378 ada. 11 parsel; 378 ada. 12 parsel: 378 ada. 13 parsel ve 363 ada. 3 parsel sayılı taşınmazlara ilave edildiği anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında, düzenleme ortaklık payının yöre için. hesaplanan % 20 oranında ve her parselden eşit oranda alındığı, eski parsellerin bulunduğu yerde oluşturulan yeni imar parsellerinin müstakil olarak davacıya tahsis edildiği, fazladan verilen 11 m2’lik kısım için ise ipotek tesis edildiği açık olduğundan ve parselasyon işleminde mevzuata aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle Bursa 2.İdare Mahkemesinin 31.12.1997 günlü, E: 1996/ 339. K: 1997/1115 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 18.5.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.