Tamamlanmamış bir yapı için yapı kullanma izni düzenlenmesi mümkün değildir. Davalı idare tarafından ilave kat yapımına imkan tanıyan tadilat ruhsatının imar planındaki yapılaşma koşullarına aykırı düzenlendiği, bu ruhsatın verilmesinden bir gün sonra henüz bitmemiş ve inşası devam eden yapıya, bitmiş ve kullanıma hazırmış gibi, ilgili birimlerin onayı olmaksızın usulsüz olarak yapı kullanma izni verildiği için, tadilat ruhsatıyla, yapı kullanma izninin iptal edildiği ve iptal edilen tadilat ruhsatına dayalı olarak yapılan ilave katla çatı gabarisini aşan yüksekliğin yıktırılmasına karar verildiği görülmektedir. Bu durumda yapılan işlemler hukuka uygundur.
İstemin Özeti: Aydın 1. İdare Mahkemesinin 6.10.1997 günlü, E:1994/1599, K:1997/893 sayılı kararının iptale ilişkin bölümünün usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … Mahallesi, … Cami Mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 24.3.1994 günlü, 86 sayılı tadilat ruhsatının 25.3.1994 günlü, 46/19-19 sayılı yapı kullanma izin belgesinin iptaline ilişkin 4.8.1994 günlü, 8613 sayılı belediye encümeni kararıyla, iptal edilen ruhsata dayalı olarak yapılan 5. normal katla çatı gabarisini aşan yüksekliğin yıktırılmasına ilişkin 4.8.1994 günlü, 865 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, idare mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporla dosyada yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin 9.10.1990 tarihli inşaat ruhsatının düzenlendiği, 24.3.1994 günlü tadilat ruhsatıyla son katla bağlantılı çatı arasında piyeslerin yapımına olanak tanındığı, verilen bu ruhsatın imar planı hükümlerine aykırı olduğu, bitmemiş yapıya yapı kullanma izni verilmesinin mevzuata aykırı olduğundan bahisle iptal edildiği, yapıda son katla irtibatlı tadilat ruhsatıyla onaylı projesinde bulunan piyeslerin yapıldığı ve ara teraslar oluşturulduğu, pencerelerin açıldığı, ara merdivenin saçak kotunu aşmadığı, çatı arası piyeslerin merdivenle irtibatlarının bulunmadığı, onaylı projedeki kotlandırmayla 10 cm. lik bir farkın doğmuş olduğu, uyuşmazlık konusu inşaatın ara teraslar ve çatı örtüsü üstündeki çıkıntı şeklinde açılan pencereler dışında uygun yapılmış olması nedeniyle ruhsata aykırı olarak yapılan ara teraslar ve çatı örtüsü üstünde yer alan pencerelerin yıktırılmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı, buna göre, imar planı ve plan notlarına uygun olan tadilat ruhsatı ve yapı kullanma izninin iptaline ilişkin 4.8.1994 günlü, 863 sayılı encümen kararıyla, aynı tarihli 865 sayılı yıkıma ilişkin encümen kararının ara teraslar ve çatı örtüsü üstündeki pencerelere ilişkin kısmı dışındaki bölümünün iptaline: ara teraslar ve çatı örtüsü üstündeki pencerelerin yıktırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, bu kararın iptale ilişkin bölümü davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 3. maddesinde, herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, anılan kanununun 20. maddesinde de yapının, imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabileceği kurala bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanununun 30. maddesinde: “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımların kullanılabilmesi için, inşaat ruhsatını veren belediye, valilik bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. Belediyeler, valilikler mal sahiplerinin müracaatlarını en geç 30 gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır.” kuralı yer almaktadır.
Bu hükümlere göre imar planı bulunan yerlerde yapılacak yapılar için imar planına göre inşaat ruhsatı alınması gerektiği ve ayrıca ancak tamamlanmış veya kısmen kullanılması mümkün hale gelmiş bir yapı için yapı kullanma izninin düzenleneceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu 14 parsel sayılı taşınmazda 4 kat inşaat yapımına olanak tanıyan 9.10.1990 günlü, 1/81-81 sayılı inşaat ruhsatının verildiği, daha sonra 24.3.1994 günlü, 86 sayılı tadilat ruhsatının düzenlendiği ve hemen bir gün sonra 25.3.1994 günlü yapı kullanma izin belgesinin düzenlendiği, 1.8.1994 günlü tutanakla ise uyuşmazlık konusu taşınmazdaki yapının kaba inşaatının bitmiş, sıvaları ve çatısı yapılmış, boya ve badana işi bitmemiş, doğramaların bir kısmı takılmış, ince inşaat işiyle elektrik tesisatının tamamlanmamış olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idare tarafından ilave kat yapımına imkan tanıyan 24.3.1994 günlü tadilat ruhsatının imar planındaki yapılaşma koşullarına aykırı düzenlendiği, bu ruhsatın verilmesinden bir gün sonra 25.3.1994 tarihinde henüz bitmemiş ve inşası devam eden yapıya, bitmiş ve kullanıma hazırmış gibi, ilgili birimlerin onayı olmaksızın usulsüz olarak 25.3.1994 günlü yapı kullanma izni verildiği için, tadilat ruhsatıyla, yapı kullanma izninin iptal edildiği ve iptal edilen tadilat ruhsatına dayalı olarak yapılan ilave katla çatı gabarisini aşan yüksekliğin yıktırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Buna göre, ilave kat yapımına olanak tanıyan tadilat ruhsatının yürürlükteki imar planındaki yapılaşma koşullarına aykırı olup olmadığının incelenmesi ayrıca tamamlanmamış bir yapı için yapı kullanma izni düzenlenmesinin mümkün olmadığı ve dayanağı inşaat ruhsatı iptal edilen ilave inşaatların yıktırılmasında imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı hususu da gözetilerek uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, tek bilirkişi tarafından düzenlenmiş ve belirtilen hususlarda yeterli ölçüde ayrıntılı bir incelemeye dayanmayan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle Aydın 1. İdare Mahkemesinin 6.10.1997 günlü, E:1994/1599, K:1997/893 sayılı kararının temyiz edilen bölümünün bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.