1. Anasayfa
  2. Danıştay 6. Dairesi Kararları

Danıştay 6. Dairesi E: 1998/3572 K: 1999/5278


Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu turizm merkezi kararının bölgenin özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı

İstemin Özeti: 11.1.1998 günlü, 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü. 98/10496 sayılı Bakanlar Kurulu karan eki listenin “Yeni ilan edilen yerler” başlıklı grubun 1.sırasında yer alan “… Kıyı Barah Turizm Merkezi” ilanına ilişkin işlemin; kıyı bandının … Gölü, … Gölü ve … Lagünleri gibi ülkemiz ve dünya için çok önemli sulak alanları kapsadığı, bu sulak alanların … kıyı şeridindeki diğer alanlara göre insan faaliyetlerinden en az etkilenen bölgeler olduğu, geçmişte bolca bulunan bitki ve hayvan türlerinin çoğunu bünyesinde bulundurduğu, biyolojik çeşitlilik nedeniyle Uluslararası Önemli Sulak’ Alanlar Listesine dahil edilmesi için …’a aday olarak gösterilen sulak alanlar arasında yer aldığı, bölgede az da olsa tarımsal faaliyetlerin ve yapılaşmanın söz konusu olduğu, turizm merkezi kapsamındaki faaliyetler nedeniyle doğal ortamların ekosistem içindeki yapıcı işlevlerini yitirebileceği. turizm faaliyetleri sonucunda sulak alanların yanı sıra kumullar ve kıyı bitki örtüsü ile hemen arkasındaki doğal Akdeniz bitki örtüsünün zarar göreceği, uygulamaların doğa koruma ölçütüne ters ve Anayasa’ya. yasalara ve kamu yararına aykırı olduğu öne sürülerek iptali istenilmektedir.

Turizm Bakanlığı’nın Savunmasının Özeti: Turizm merkezlerinin öncelikle turizm yönünden önem taşıyan yörelerde ilan edilerek ülkenin turizm kaynaklan açısından değerlendirilmeyi bekleyen ve dünya ölçeğinde yarışma olanakları sunacak olan doğal, tarihi, arkeolojik, kış. av. su sporları, sosyo-kultürel değerler ve sağlık turizmine yönlendirme ile turizmi genel dinlenme ve rekreasyon planlaması içinde ele alındığı, turizm merkezi ilanım takiben ve mevcut üst ölçekli planlara ve mevzuata göre uygulama imar planlarının gündeme geleceği, bir yerin turizm merkezi ilan edilmesinin plansız bir yapılaşmaya açılması anlamını taşımadığı, henüz planlama, altyapı, ön izin, tahsis gibi işlemlerin gerçekleştirilmediği, dava konusu işlemin, mevzuata uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Savcı Düşüncesi: Dava. 11.1.1998 günlü. 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü, 98/10496 sayılı Bakanlar kurulu Karan eki Listenin “Yeni ilan edilen yerler” başlıklı grubun 1. sırasında yer alan “… Kıyı Bandı Turizm Merkezi” ilanına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Dava konusu turizm merkezi ilanına ilişkin işlemin 2634 sayılı Yasanın 3 ve 4. maddeleri ile 37. Maddesinin CA) fıkrası uyarınca çıkartılan yönetmelikte öngörülen koşullara ve şehircilik ile planlama esaslarına, kamu yararına uygun olup olmadığının saptanabilmesi amacıyla Danıştay 6. Dairesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda “turizm merkezi ilan edilen alanın özellikle YD 2 drenaj kanalı doğusundaki kesiminin doğal yapı ve potansiyel bakımından önemli özellikler taşıdığı, alanın büyük bir bölümünün kışın yüzey sularının biriktiği mevsimlik sulak alan niteliğinde olduğu, bu alan üzerinde oluşacak olumsuzlukların aynı zamanda doğuda bulunan ve çok Önemli ekolojik işlevleri taşıyan … Lagününü de etkileyeceği, mevsimlik sulak alanın. Özellikle kış sezonunda yöreye gelen yoğun göçmen su kuşları için beslenme habitatlarım oluşturduğu bu alanlardaki bölgenin turizm merkezi olarak planlamaya konu olabileceği. … Doğal Sit alanına komşu olan 3. bölgenin üzerinde yapılaşma bulunmadığı, doğal sit alanının uzantısı niteliğinde ve etkileme alanı konumunda bulunduğu, yapılaşma ve planlama sınırı dışında tutulması gerektiği saptanmış bulunmaktadır.

Bu durumda bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporla dosyanın birlikte değerlendirilmesinden dava konusu işlemin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından … Kıyı Bandı Turizm Merkezi ilanına ilişkin dava konusu işlemin iptali gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, 11.1.1998 günlü, 23227 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6.1.1998 günlü, 1998/10496 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki listenin “Yeni ilan edilen yerler” başlıklı grubun 1.sırasında yer alan “… – … Kıyı Bandı Turizm Merkezi” ilanına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 3.maddesinde, turizm merkezleri: turizm bölgeleri içinde veya dışında yeri. mevkii ve sınırları bakanlığın önerisi. Bakanlar Kurulu karan ile tespit ve ilan edilen turizm yönünden önem taşıyan yerler veya bölümler şeklinde tanımlanmış, aynı Yasanın 4.maddesinde de turizm bölgeleri, turizm alanları ve turizm merkezlerinin tespitinde, ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri, kış, av ve su sporları ve sağlık turizmi ile mevcut diğer turizm potansiyelinin dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.

2634 sayılı Yasa ile doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyo-kültürel turizm değerleri, mevcut diğer potansiyeller de dikkate alınarak planlama ilkeleri doğrultusunda Turizm Bakanlığının önerisi ve Bakanlar Kurulu karan ile turizm merkezlerinin tespit edileceği belirlenmiş ve bu bölgelerde mevcut doğal, kültürel değerlerin kamu yararına korunması, turizm hizmetlerinin gereği olarak bu alanların geliştirilmesi, turizm yatırım ve işletmelerinin teşvik edilmesi ve denetlenmesi de aynı Yasa ile düzenlenmiştir.

Dava konusu turizm merkezi ilanına ilişkin işlemin 2634 sayılı Yasanın 3 ve 4.maddeleri ile 37.maddesinin (A) fıkrası uyarınca çıkartılan yönetmelikte Öngörülen koşullara ve şehircilik ile planlama esaslarına, kamu yararına uygun bulunup bulunmadığının saptanabilmesi amacıyla dairemizin 7.7.1998 günlü ara kararı üzerine 24.12.1998 gününde uyuşmazlık konusu yerde Naip Üye tarafından resen seçilen bilirkişi kurulunca keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmış, davacı temsilcisinin keşif sırasında bilirkişi kurulunda zooloji, botanik ve orman konularında uzman kişilerin de bulunmasının uygun olacağı yolundaki iddiası; bilirkişi kurulunun, şehir ve bölge plancısı (arazi kullanım planlaması}, ziraat mühendisi (peyzaj planlaması, doğal ve tarımsal konular ve sulak alanlar konusunda uzman) ve turizm planlamacısından (turizm sektörü yatırımları ve planlama konuları) oluşması ve dava konusu olayın yerinde keşfi ve bilirkişi incelemesi için yeterli olması nedeniyle yerinde görülmemiş, inceleme sonucu düzenlenen raporda özetle: turizm merkezi ilan edilen alanın özellikle YD2 drenaj kanalı doğusundaki kesiminin doğal yapı ve potansiyel bakımından önemli özellikler taşıdığı, alanın büyük bir bölümünün kışın yüzey sularının biriktiği mevsimlik sulak alan niteliğinde olduğu, bu alan üzerinde oluşacak olumsuzlukların aynı zamanda doğuda bulunan ve çok önemli ekolojik işlevleri taşıyan … Lagününü de etkileyeceği, mevsimlik sulak alanın, özellikle kış sezonunda yöreye gelen yoğun göçmen su kuşları için beslenme habitatlarını oluşturduğu, … Lagünü ve çevresinde 1992/sayımlarına göre kış mevsiminde 35.500 su kuşunun bulunduğu, bu tip habitatlann ülkemizde hızla azaldığı ve titizlikle korunması gerektiği. … Deltasında iki tür deniz kaplumbağasının önemli yaşama ve çoğalma ortamı olduğu, Caretta Caretta ve ondan çok daha fazla önemli ve nesli tükenme tehlikesi altında olan Chelonia mydas’ın (Yeşil Kaplumbağa) deltadaki kumsallara yumurta bıraktıkları, bu alanlardaki bitki örtüsü ve biyolojik çeşitliliğin de doğa koruma açısından önemli olduğu. … Deltasının … kıyı kesimindeki kumul alanların ve tuzlu bataklıkların bu tür alanlara özgü oldukça zengin bir floristik yapıya sahip olduğu, kumullar üzerinde yaygın olarak bulunan türlerin kumul erozyonunu engelleyerek kumul hareketlerinin daha iç kesimlere ilerlemesini durdurduğu, kumullar üzerinde yalnızca bu bölgede yer alan (endemik) türlerin bulunduğu, daha iç kesimlerde yer alan tuzlu bataklıkların çok sayıda halofit (tuzcul) türü içerdiği, turizm merkezi ilan edilen alanın önemli bir kısmının ciddi bir ikincil konut işgalinde olduğu, ortalama 100-300 metre derinliğinde ve 7 km uzunluğunda bir bant şeklindeki alanın 3 bölgede gruplandınlabileceği. en batıda yer alan ortalama 3.000 metre uzunluğundaki 1.bölgenin halihazırda ikinci konut türünden yapılaşma ile dolduğu, ortada kalan yaklaşık 2500 metre uzunluğundaki 2.bölgenin turizm merkezi olarak planlamaya konu olabileceği, doğudaki yaklaşık 2000 metre uzunluğunda … Doğal Sit alanına komşu olan 3.bölgenin üzerinde yapılaşma bulunmadığı, doğal sit alanının uzantısı niteliğinde ve etkileme alam konumunda bulunduğu, yapılaşma ve planlama sınırı dışında tutulması gerektiği ve hatta bu bölgenin arz ettiği özellikler itibariyle doğal sit alanı olarak önerilebileceği. … Kıyı Bandı Turizm Merkezi ilanına ilişkin dava konusu işlemin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı belirtilmiştir.

Anılan bilirkişi raporunun taraflara tebliği üzerine, davalı idarelerce itiraz edilmiş ise de, öne sürülen iddialar, ayrıntılı bir inceleme ürünü olan bilirkişi raporunun içeriği ve dosyadaki bilgi ve belgeler karşısında yerinde görülmemiştir.

Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu turizm merkezi kararının bölgenin özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline 8.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.